7
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
2207
Okunma

...ve özlemin en koyu tonu hükmediyor zamana
Neye sayarsan say
Renklerin ayini
Sırsız bir hüzzam vakti..!
Ey Sevgili!
Ey yüreğimin Efendisi;
İçinde sen kokan yılları aşarak,
Gökte "Ebabiller," yerde adını geçmişten sökerek özleyenlerin var.
Bir bekleyiş ki damar damar,
Bir bekleyiş ki hükümünü yok ediyor vuslatın
Görüyor hakikate aşina yüzler
Çürütüyor hin niyeti çepersiz...
Efendim!
Rahmine düşmüş bir anne, hülyasında seni bekliyor beşer.
Gel ki baharı görsün bedevi ruhlar,
Çöllerde yokluk.
Susuzluğu örten bir yangın bu,
Maviyi sürmeleyen bir vurgun bu
Çağlayanları imrendiren bir hal yağıyor muştuyla semadan
Gel ey gözleri sürmeli,
Mekke şafağında bulutlar diz çökmüş, melekleri ağırlamakta...
Doğan nura bakıyor, şefkat bakışlı bir Amine
Adı gökte Ahmed, yeryüzünde Muhammed!
Ona bakan gözler imrenir, başkalaşır ruh hali.
Ay mı kaldı gecede?
Söndü yıldızı, hilali
Doğdu güneşin en parlak timsali
Çehresi değişti âlemin
Ayyukta kasırga durdu
Zirvesine Sina’nın
Güller açtı gül beytinde baharın
Özlüyoruz devr-i saadeti
Kıyameti saran hünkârın
Suretini görene
Kim bilir ne bahtiyardı,
Bazen on beşinde delikanlı,
Bazen ayağı çukurda, bir ihtiyardı
Ey benim canım Efendim!
Saadetti dolaştığın yollarda yürüyüşün
Sırrına ortak dağlarına, saadetti tefekkürün
Sığındığın limandı hira-nur
Her ayrılık vakti dokunurdu taşın kalbi olsa bin parça
Ayrılık sana muhtaç bir sahabi gibi titrer şakaklarımda
Kederin, hüznün en derin halini senden öğrendim,
Bu yüzden hazan gelir bahçeme bahardan sonra
Solar çehrem,
Ey aşk ikliminin sultanı!
Sensizliğin kaç mevsimini tükettik saymadı mecalsiz parmaklarımdaki lehçe,
Lisanım yalancı bir cümlede kuytulandı
Tükendi tüm kelamlar lâl çöktü içime
Bir hû vaktinde leblerimi kanatır adını anmadığım an’a vay olsun!
Ah olsun!
Vah olsun!
Eyvah olsun!
And olsun, demlendikçe doğduğun güne hasretim
Bir yürek ki bu, nübüvvetinin yolunda bin neferdir
Ey benim canım Efendim!
Nuray AYHAN...
5.0
100% (24)