0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
841
Okunma
şah damarımı patlatırcasına
seni damarlarıma soluyorum
gökteki yıldız kadar kalabalığım
ama kalabalığın arasındaki bir yıldız kadar yalnızım
beni bir yaranın kabuğuna hapsettin
asırlarda geçse bu kanama durmaz
pencerene konan bir serçeydim
sabahına doğan bir güneş
ve adına şiirler yazan bir şairdim
beni kanadımdan vurdun
bir dilin bütün kelimelerinde seni aradım
boğazıma düğümlenen bir cümlede boğuldum
son hayalim, son mutluluğum sen oldun
umuduma katar gibi sevdim
ve seni bir şiirde arar gibi
oysa sen aradığım şiirdin
seni sende arıyordum
hardım küle döndüm
denizdim kurudum
bahardım soldum
bir akşam turuncu göklerle konuştum
üstümde sensizliğin parmak izleri
ve anadan doğma sırılsıklam aşıktım sana
bütün seslerde, bütün nefeslerde seni aradım
bütün yüzlerde ve bütün şehirlerde
yürüdüm seni aradım
durdum seni aradım
uyudum, uyandım seni aradım
yüzüme vurduğum suda
kapı eşiğinden odama sızan rüzgarda
çiçeğe konan arıda
sokaktaki kedide
ve göğsüme sıkışan özlemde seni aradım
ah diye sızladı yürek
kanadı yara
acıdı canım
yarama tuz bastım
acıma yokluğunu
yüreğime elimi bastım seni aradım
dudağının buğusunda
kirpiğinin karasında
yanağına düşen yağmurda
ve küle dönen yüreğimde seni aradım
köz’dün yüreğime düştün
yüreğimi tutuşturur gibi seni aradım
ateştin su’da seni aradım
ibrahim dalkılıç
25/05/2017
22:55 izmir
5.0
100% (2)