sesiz gecelerin dibine vurdum
uyandırdım tüm ucubeleri
gerdim yüreğimi zırha büründüm
şu kahpe dünyada derde büründüm
bir öldürdüm bin oldular
üç beş iken sürü oldular
vurun dostlar katli helaldir
akan kanları çamurdan dır
insan içine süzüldüler
süzüle süzüle aynı hale geldiler
bakan gözler aynı göründüler
ucubeler düştü içimize
ucubeler çıktı içimizden
volkan olsam yaksam alemi
soysuzların soyu tükenir mi
kancıklar pusu kurmuş bedeni bekler
çakallar yol gözler bedenden pay ister
vursam anlının tam orta yerinden
şerefsizin şerefsiz yandaşları
şerefsizin kanına kan ister
üç kuruşluk nefesine
beş kuruşluk hak ister
ucubeler sardı dünyayı
altı gecenin bir vaktine
cuma gününün şefaatin de
işlenen günahın affına
insanlık geçmiş ucube safına

insanlık geçmiş ucube safına

kaldık gene Azrail insafına
giydirir mi acep evlatlarım kefenimi
iki kat kefenim anama sardırın
üç kat kefenim evlatlarım sarsın
ucubeler dünyaya dolup taştı
şeytan bu işlere şaşırıp kaldı
dua edip avuç açtı
kulların sonradan dönmüşler dinden
ucube olmuş kaymışlar elden
bunlar var iken ne gelir elden
tövbe etmekten başka yol kaldı mı
Allah, Allah diye nara atarlar
göz göze geldiği kula kıyar la
dillerden dua besmele eksiltmezler
secdeye durup tövbe bilmezler
yeryüzüne inmiş ucubeler
dünyayı sarmış ucubeler
cehennemdir ehli iman için bu fani alem
cennet bakidir öte alemde vesselam
dilden düşmeyen dine dair bir kaç kelam
şeytanın işini elinden aldılar
ruhumuza işlemiş ucubeler
ne hak bilirler nede hakikat
onlara sorarsan fitne en büyük hakikat
içimizde yaşar ucubeler
bu dünyada yaşar ucubeler
elimde tırpanım olsa
Zülfikar kadar keskin olsa
bir sallayışla kökleri kurusa
içimize sızdı ucubeler
yüreğimize sızdı ucubeler
baba ile evlat arasına girdiler
babayı şeytan kendilerini melek bellediler
dile alınmayacak kelam dediler
baba ile evlatlar arasındaki köprüyü yıktılar
atılar birini öteye kaldı evlatlar beride
ne dua işler ne beddua
şeytan geçmiş ucubelerin safına...