0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
916
Okunma
a.
aydınlığın simgesisin benim için
nehir kıyılarından derlemeye doyamıyorum seni
b.
boynumdan vurulmuş gibi oluyorum, bir siperde
seni ne vakit kullansam bir cümlede
c.
canımın içisin ve ipek mendilimsin
salladığım salladığım
ayrılıklarda
ç.
çalı-çırpını toplayan adamın olayım
senin aşkının ateşini tutuşturmaya
d.
devrim sözcüğünü senden sevdim ben
kopuk uçurtma gibi yaşamayı da
e.
ellerin
iki ceviz yaprağı serinliğinde
iki serçe kanadı kimileyin
f.
firar ederim
-en koyu noktasında bir aşkın-
gözbebeklerini bırakmadan firar ederim
g.
güneş de kandırmaz olur insanı
zaman gelir güneş de kandırmaz olur
karanlıktan şiir kırparak içine akıtanı
ğ.
yumuşak g’nin gücü yok
tek başına başlatamaz
bir sözcüğü şenlendirmeye
başlatamaz da bir enkaz olur
senin acılarının çengelinde
h.
hayretten ve harâretten doğdun sen
bu yüzden, büyüdükçe büyüyor ya gözlerin
ve bu yüzden, cehennemden farksızdır tenin
ı.
ıslaklığını al da gel
ıssızlığını da bırakma
fazlasıyla kuru ve gürültülü zâten dünya
i.
isli sokak lâmbaları: senin târihin
j.
jiletten de daha keskin aldatmanın acısı
testereden, tuzlu sudan, pervâsız sözden
kan oturmuş gözlerinle anlattın bana
k.
karşımda dört güvercin
biri, şiir güvercini: seni mısrâlayıp duruyor avaz avaza
ikincisi, sevda güvercini: o da seninle dolup taşıyor
kavga güvercini üçüncüsü : çatışıp duruyor emeğin düşmanlarıyla
dördüncüsü, ölüm güvercini: yaşamak çok ağır diyor da, başka bir şey demiyor
l.
lâleler ah lâleler
ayrı güzel kırmızısı
ve sarısı ayrı güzel
biri, sevdayı fısıldar tan sökümünde
öteki, güneş batarken ayrılığı
m.
makarası kırıktır düzeneğimin
ipliği sökük
nasıl îzah etmeliyim, bilmem ki
sen beni sevmeye durdun duralı
boynum hep bükük
n.
nergislerden selâm getirdim sana
onların ahlarını, vahlarını, sabahlarını
vuslatsız kalmış bir yiğit gibi kokla!
o.
ordasın: o çığlığın koynunda
ordasın: mistisizmini kokluyorsun acılarının
ordasın: yaprağı yok bir karanfil ağzında
ö.
özlemin bastırıyor, ne diyeyim
söylesem ihbar sayılır, söylemesem ihânet
p.
papatya aklığındadır, yokluğun bile
gerçi kadavraya döndürür beni
iskeletimi kara kartallar bölüşür
ko bölüşsün: yokluğum yokluğunla öpüşsün
r.
rüzgârın kızı
gel seninle gün batımında bütünleşelim
iki yaralı sözün açılımında
s.
sevdalanmayagörsün insan
kalıverir dağ göçüğü altında
sığındığı, sığınacağı ne varsa yiter
kalaşnikoflar patlar ardı ardına göğsünde
sevdalanmayagörsün insan
hele sana
hele sana
ş.
şarkılardan neler çektiğimi ah
bir ben bilirim
bir de allah
içimde bata çıka yürürken sevdân
bir şarkı duymayayım
çatır-çutur yakasıya kendimi
dönenirim tastamam
deli danalar örneği
t.
tut ki, ben bir kırlangıcım
ömrüm kısacık
kaç sevince tanıklık edebilirim
u.
ucu ucunadır iyilik
güzellik ucu ucuna
doğruluk, dürüstlük de ucu ucuna
gelgelelim, kötülükler sevgilim
gel gör ki, çirkinlikler
yamukluklar yapaylıklar
dünyayı taşırırca
ü.
üzüm bağlarından yükselen buğu
çeler kalbimi
sana gönderir
ve sen sorarsın:
peki, nerde bu kalbin odu-ocağı
v.
vuruştum da, seviştim de yeri gelince
esansına karıştım elem çiçeklerinin
kar suyundan ayrıştım
yenilgisi başa belâ bir şairim ben
-sevgilim ne diyorum, tedirginlik hissetme!-
bu yüzden ki en fazla allah’la tartıştım
y.
yüzün
daha yalın
2 kez 2’nin 4 ettiğinden
yüzün senin
daha donanımlıdır
bir mısrâıbercesteden
z.
ziyânı yok
kirpiğim kirpiğime sabaha dek değmesin
sen varsın ya, hiç değilse bir izlek olarak
başka kimler mi
hayatı ve ölümü dibinden koklayanlar
(*): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan
[email protected]
5.0
100% (2)