1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
750
Okunma
mavi dalgaların çarptığı kayalar
öyle sessizce susardı karşımda
bense mavinin güzelliğini izlerdim
mavinin her tonuna dokunur gibi
sonra uçurum kenarında sesimi idam ettim
avazım kesilene kadar adını haykırdım dağlara
içi karanlık bir geceyi korkarak adımladım
sonra bir mutluluğu terk ettim
nasıl bir kapıdan girdim sevdaya
nasıl bir karanlığın içindeyim
içimdeki acı
yüzümdeki sessizlik
yüreğimdeki kör kurşun
nasıl canıma batıyor bir bilsen
yüreğimin en derininde sakladım seni
hiç kimse görmesin
ama hep benim ol istedim
sadece benim
gecenin en karanlığında
yıldızlara günaydın dedim
yağmura iyi geceler
gri bulutlara el salladım
yastığıma bir damla göz yaşı döktüm
ve bir romanın içinde seni aradım
adının geçtiği, seni bana hatırlatan
bütün cümlelerin altını çizdim
gidişinde takılı kaldım
elim titredi
bu gidişin
bir gidiş değildi
bir yok edişti
bir sevdayı
bir mutluluğu
bir yaşamı
yok edişti
sonra beklemeyi seçiyor insan
içinden özlemeyi
içinden sevmeyi
içinden yaşatmayı
nasıl bu kadar uzakken
bu kadar karanlık
bu kadar sıra dışı
bu kadar zamansızken
içimde benimle yaşıyorsun anlamış değilim
seni özledikçe
’seni seviyorum’lar biriktiriyorum
ne zaman gelirsen
o zaman yüreğine yüreğimle sarılacağım
bir ömür değil
ömrüm tükenene kadar
ibrahim dalkılıç
03/04/2017
22:25 İzmir
5.0
100% (4)