10
Yorum
44
Beğeni
5,0
Puan
1503
Okunma
Biraz annem bir’az ben. (Bir kabûsun ardından)
Birgün
kaybedeceğini sesini harflerin
yitireceğini değerini öznesinin
kırılacağını en narin yerinden
kopacağını inceliğinden
ve gömeceğimi bir şiire kendimi
örteceğimi sessiz harflerle benliğimi
bir kitabın son sayfasına karalanan
solgun hatıra
bir not gibi
günü
saati
saniye ve saliseli
pembesi uçuk gül sızılı anı gibi
hatta
kafiyesiz dörtlük
postmodern şiir bozması misali
atacağımı yazılarımı
ve kalemimi
gelmişini ve geçmişini özel kelimelerle özenerek
o içinde kaybolduğum an
dilimin yanan köşesinde yad edeceğimi
bu berbat hayatın biliyordum!
biliyordum çıldıracağımı
dağıtacağımı toplanmış ar’ımın
olduğum yere yığılacağımı
sızılarımı
öksüz bir can gibi yanan ve
vicdanın yersiz şefkatinden hep hırpalanan
dağların yapraksız ağaçlarına
tevafuken takılan
kabul olmayan dilek çaputu misali
en hafif rüzgâr da bile s’alınan kâlbimin
birgün pili bitmiş saat gibi duracağını biliyordum.
beni bu hâle getirenler
şimdi besmelenizi bitirin şeytanca
ve yitirsin önemini finalinde tamahınız
içiniz dört köşe sevinsin
bir şiir kadar olan varlığım kor’a ermiştir
çürümseyin ve yaşayın
ölmeyeceğiniz cinfikirli dünyanızda
amin’lerinizden damıtarak amen’leri
bir an bile durmayın düşünmek için
timsah yaşlarınızı silin ah’larınızdan
gülümseyin!
zira ben son bir şiirin en v’edalı yerine astım herşeyi
bu vakitten sonrası yağmur
-ve dediğim gibi-
en hafif rüzgâr da bile s’alınan
sararmış bir yaprak
közü sönmüş ateştir avhâlim
şimdi güllerin savrulma vaktidir bahçemin çilesinden
hep birlikte üfleyin
külümsüyorum..
...
2Nisan
2017/Z. Nâr
5.0
100% (31)