1
Yorum
6
Beğeni
4,5
Puan
1069
Okunma

(acıdan muaf bir cümle kurulamıyor artık)
Uzun uzun ağladım yüzüme baktıkça
Üzerime sinen çaresizliğin küflü kokusu
Yüzüme değdikçe,uzun uzun ağladım.
Yapmaktan en nefret ettiğim şeyi yaparak,
Kendime acıdım.
Yalnız kalmış herkes kadar değil
Herkesten daha çok acıttım canımı
Ve herkesten daha az teselli ettim yarınlarımı.
Kuruttuğum güllere intihar etmeyi öğrettim
Onlara tek kişilik bir balkonun kimsesizliğini anlattım
Onlar öldükçe dikenleri avucumda sakladım
Kanıyordu avucumda ayrılık.
Uzun uzun ağladım kaldırımda yatan güllere
Uzun uzun kendimi aşağıya attım.
Yapmaktan en nefret ettiğim şeyi yaptım
Kendime acıdım.
Nakaratı olmayan şarkıları hatırlamaya çalıştım
Onların sahipsizliğine sarılıp kendimi yeniden kanatacaktım.
Ezberim bozuk bir plak gibi uğulduyordu.
Tanrım dedim çocukluğumu olsun bağışla bana
Onu kirletmeme izin verme
Tanrıyla konuşurken çocukluğumun ellerinden tuttum
Tanrıyla konuşurken çocukluğumun dizlerini kanattım.
Bayram sabahının telaşı içinde
Ayakları çıplak bir çocuğun yüzü değdi içime
İçim kıyametti tam da o an da
Uzun uzun ağladım içimdeki cehenneme
Uzun uzun tanrının bir balkondan düşüşünü izledim
Tanrım dedim,tanrım kalk düştüğün yerden
Kalk ve arındır beni içimdeki cinnetten
Sonra kendimden
Sonra kendinden
Tanrım çok canım yanıyor.
Uzun uzun ağladım
Yapmaktan nefret ettiğim şeyi yaparak
Kendime acıdım.
Uzun uzun çocukluğumu seyrettim
Sonra bir balkondan düşüşünü…
Necla Bektaş
5.0
83% (5)
2.0
17% (1)