"Uykusuzum..
Dört yanı açık bir labirentde,
Ucu bucağına karışmış yolculuğum."

Kızıl bir geceye adadığım ruhumu,
Elleri cebinde gizli bir güzele armağanladım.
Koşarak gözle görülmeyen uzaklara,
İmkansıza ömür, kendime umut ücraladım.
-Ellerin sevgili har ateşten bir köz misali
Ellerinin içinde tüm uykusuzluğum.

Bulutları kopardın gökyüzünden,
Gençliğimin voltalarına dönüyorum apansız.
Tırnaklarım titriyor hayalinin ettiğinden,
Mühürlenmiş gözlerim sağanakta amansız.

"Kapında sürgünümle direniyorum gecelerine
Sanrılarım sancılarıma karışıyor
Kendimden eskiyim artık. Susuyorum"

Kirpiklerimden uzağı göremeyen gözlerim,
Adım adım takip ederken seni.
Hangi ara dudağımda ıslık oldun bilmem.
Kapkara bir karanlığı aydınlığa kim çıkartır elleriyle,
Konuş bizi sevgili..!
Sana ait kalbimin en utanmaz kelimeleriyle..

-Bir şey söyleyeyim mi sana...!
Sen orada emanet gibi durursun.
Tutun bana çığırından çıksın çığlıklarım,
Nefesin kıyametim olsun yeter ki...
-Ayazda uçurum aramaktansa geceleri,
Zincire vurulsun bedenim geçtiğin kaldırımlara.

-Aldırma
Düşler bulvarında sana dair ne varsa ezberimdir.
-Aldırma
Gün bitse ne olur,
Her gecen göğsüme çizdiğim şiirimdir.

Şimdi..!
Kader döngüsünden alev örgüsüne,
Bir kuru beden yetiştiriyor adımlarım.
Hızlıca öğütlediğim kelimeler kendime,
Hepsi birer birer yok oluyor dudaklarımdan.
-Yok dersen varlığıma
Varlığım yok olur varlığına..

"Az birazdan çok fazla,
Çok fazladan az fazla özlerim seni.."

Keşkelerin inadına,
Bir sıkımlık canımla, şakaklarımdan vuruldum sana.
Göçmen bir kuşun göçemediği limanımsın.
İmlasız şiirlerimde anlattığım,
Ağzımın içinde fısıltım,
Gözlerimin yatağında yangınımsın.

Üşüyorum..!
Tenime bir örtü düşsün diye teninden.
Kimsesiz titriyorum kokunun vuslatına,
Söylersem varırmısın,
Bugünden yarınlarıma...

Lime lime ettiğim kalbimi,
Gözlerinin fail olduğu bu cinayette birleştirdim.
Mayın tarlasında idamlık mahkum gibi şehadetim,
Bilesin sahibi sensin tüm düşlerimin.



"Dizlerimi kırıp boyun büktüğüm bu aşkı
göz yaşlarımla temizleyip avuçlarına bıraktım..
hükümsüzdür."


İsmail Yılmaz