1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
883
Okunma

Bana gül diyosun nasıl güleyim
Yürekten gülecek halım mı kaldı
Karalıymış yazım nerden bileyim
Kırılmadık kanat kolum mu kaldı
Her senesi ayrı bir çile vardı
Eller değil beni yakınlar yordu
Kime güvendimse sırtımdan vurdu
Hal hatır soracak dilim mi kaldı
Bazıları hep bıraktı hayrette
Sabırlı sakindim dostlar gayette
Bazen düşlerimde bazen hayatta
Karşıma çıkmayan zalım mı kaldı
Çeke çeke sanki derde alıştım
Çile tarlasında dert le çalıştım
Hep bela dan kaçtım çalı dolaştım
Daha dolaşacak çalım mı kadı
Değmezlere boşa degeri verdim
İki yüzlü bir çok insanı gördüm
Her nereye gitsem çıkmaza girdim
Çıkıp kaçacağım yolum mu kaldı
Şerlerin içinde aradım hayrı
Mevlam kimseleri koymasın ayrı
Gönül dağlarımda kar boran gayri
Bahar getirecek yelim mi kaldı
Bakınca bellidir olan çöküntüm
Hep ezilen garip, budur takıntım
Peş peşine geldi bütün sıkıntım
Çileli geçmeyen yılım mı kaldı
Kimi dost göründü kimisi candı
Hayal denizimin suları dondu
Hayat bal diyerek hep zehir sundu
Korkmadan yiyecek balım mı kaldı
Yapılmayan şeyin hesabı zordu
Dar ettiler bana şu koca yurdu
Mevlam Kul Hızır’a ne dertler verdi
Sam yelli değmedik gülüm mü kaldı
Benim savrulmadık külüm mü kaldı
Benim savrülmadık külüm mü kaldı
*
Nuh Ali Berk
(Kul Hızır)
5.0
100% (3)