12
Yorum
29
Beğeni
4,9
Puan
1118
Okunma

Sinesinde haykırış saklı
Nida ötesi yakarışların silsilesi
Bir de erdiğim rehavet
Edindiğim mertebe ve dirayet;
Cümleleri tokuşturduğum
İflah olmaz aşklarıma
Göreceli metanetlerin hükmünde
Aslında günden artık bir gece
Bir de varlıktan müteşekkil sirayet yüklü terane.
Nüfusunda kelamın,
Hicvinde rahmanın,
Noktası virgülü edindiğim fermanın
Edemediğimden ziyade
Ermekle mükellef belirsiz güzergâh.
Adsız kıtalar,
Kayıp sarnıçlar
Bir de yükümlü tutulduğun o peyzaj
Elinde kara kalem
İflah olmaz bir aşka düşmüşken yolun,
Artık hangi rahle ise gizlendiğin
Tüm sükûtu dillendiren gizemli telaşın
Yoksa gidenlere döktüğün gözyaşında da mı kayıtsız
O bedelsiz yok oluşların?
Sondan bir önce etmediğim kelamın da
En dokunaklı titri yine
Varlığın ikramı.
Tınısında hüzün var gecenin
Erdiğim matemde ise anlamsız bir hezeyan,
Göğün ara duraklarında süt liman olmalı;
Oysa yürekte saklı acı ve kehanet.
İsimsiz rotamın güzergâhı;
Yufka yüreğin de metaneti;
Bir iklimde çarpılmışlığım
Bir de densizliğin kelamı
Yine şu cahil cesareti sevdam.
Un ufak yasların haznesinde yaş yüklü bulut,
Unutmayı dilesem de kopamadığım o nedamet
Yine bir kebirde bir dehlizde
Bir de ansızın tetikleyen korkuyu
Sızıp sızıp da demlendiğim adsız kayıp şiirde.
Tanılar asılsız be yürek,
Sefilliğin izdüşümü olmalı bunca kayıp ihanet;
Edindiğim makamda arsız rüştü sevdanın,
Kaybolduğum mekânda yine zamansızlığın tetikleyicisi.
Sivri diller yükselen ruhumda;
Savruk notalar çalınan mutluluğumda,
Vakıfım oysa düne de güne,
Ah bir de uzansa elim yarın denen bilinmeze.
5.0
96% (23)
3.0
4% (1)