5
Yorum
12
Beğeni
4,9
Puan
1188
Okunma
susmanı sevmiyorum, sen susunca gök acıyor
kuş uykuları, dut gibi yalnız
bıkmadın mı bu delinmez karanlıktan
ağzında gevelediğin yıldızlar bir hicretin telaşı
parıldayan sessizlik ayrılığa mihman
böylesi kuzgun gecede
gözlerin sebep değilse
ne becerdi bu köpüklü laciverdi
öyle gülme
gün bile değil ahmak güneşin derdi
yerlere saçılan bu küllü sarışın
bu milyon farklı tonda ölüm
astrolojik bir bilmece olamaz
senin bu gök olaylarıyla bir kan bağın olmalı
bu gülüşüne yalnızca mimik denemez yoksa
izahı izafi, yüzünün bu tanrısal mimarisi
bu mermer kadar soğuk bu küçük yunan mucizesi
biliyorum mikelanj bile şaşkın öldüğü yerde
öyle gülme
büyülü elleriyle bizzat monet çizmiş gibi
nefes dahi alınmaz güldüğün irtifada
bu gözlerimde büyüttüğün çiy
yüzüme düşmesin
o baharı yaşatmadın, zemherinin çenesine bağlayacak
yeşili doğuran da senin dudakların olmalı...
prematüre iklimleri ağırlar gibi kurulan her devrik cümle
biraz da ondan devrik, bunca cümle
bunca gece
neyi gömdü karanlığa yıldızlar
samanyolu mu bu denli kaygandı
dilek kaydıran gökte, gözlerin mi yoksa ?
konuş istiyorum, sen konuştuğunda gün ışıyor
düş perileri, dut gibi sarhoş
görmedin mi ellerinle deldiğin ayı
bir gece değil koskoca bir çağ aktı aramızdan
günaydın sevgilim, gün aydı
emreyılmaz/2017
5.0
90% (9)
4.0
10% (1)