3
Yorum
13
Beğeni
4,9
Puan
1125
Okunma

keşke anlatabilseydim kendimi
bir suçlu gibi oradan oraya dolanarak
yeni dostlar bulmadan şimdi
başka şehirlere gitmeden
bağırmadan çağırmadan ya da
küfre dilimi alıştırmadan
demem o ki aşktan habersizsin
kendinden ötesi yok sanıyorsun
oysa bozulmuş büyüler gibiyim ben
muska derilerinde çürümeye yüz tutmuş
ne Tanrının eli var üstümde ne kulun
saçlarını omuzlarından ayırdığın gün
giden rüzgarların ahını da bana yıktın
neden şu ki üç çeyreklik bir ömrün sonuyum
sen de bil sevgilim bizde sofaya
’’ hayat ’’ derler basıp geçtiğimiz için
lila gölgeler bekliyorum sisli gecelerde
hangi kapıyı açsam bir başka evin
merdiven boşlukları çıkıyor bahtıma
her köşe başında sicili bozuk bir sokak lambası
her kaldırım taşında vurulmuş bir kadın
taassuptan öteye geçmeyen bir akıl
en güzel kalemleri kel bir adam almış
bundan sonra neyi nereye neyle yazayım
neler istiyor gönül bilsen neler
açılıp git diyorsun bir tekneyle sonsuza kadar
çürüyene kadar uzasın sakalların
en fazla yüreğindeki kurt düşer
haklısın bizim değil bu çağ bu düzensiz dünya
istiridlerin kabuklarını kırıyor daha büyüyemeden
deniz atlarının sefer hikayeleri yalan
gelmediğin yerden bana sensizliği anlatma
Resim/Murat Doğukan Ç
5.0
91% (10)
4.0
9% (1)