Serkeş bir sevdaydı sana olan aşkım.
Başkaldırdıkça başımı öne eğdiren
umursamaz tavrının esiriyim şimdi.
Uzun süren mutluluk savaşımı umutsuzluğa
çeviren tek zalim, yorgun kalbime acı veren
tek kadınsın şimdi.
............
Varlığına küsmüş bulutların yağmur tanecikleriyim
şimdi, üzerine yağdıkça temizlenmeyen kalbine
şimşek çaktıracak kadar ateş gibiyim, Kalbini
kül etmek istercesine kinle dolu içim. Oyuncak
alacak parası olmayan fakir bir çocuğun ağlamış,
karamsar ve düşünceli hali gibiyim, Tekrar kalbini
satın alamayacak kadar ağlamış, karamsar ve düşünceli.
..........
Ayaz gecelerimin tek tesellisiydi beni ısıtan varlığın,
şimdi ölmüş bir varlık gibi buz kesmiş gecelerim,
tabut istercesine toprak kokuyor bedenim. Okuduğum
kitapların kahraman karakteriydin, şimdi seni kahraman
yapan dilimi kesecek kadar vahşi, seni okuyan gözlerimi
oyacak kadar deli olmuş yüreğim.
...........
Yollarına hasret bakan gözlerime bir umuttun sen, şimdi
yollarına bakan gözlerime engel olan toz bulutları gibisin,
rüzgara kapılıp giden bir doğa olayı gibi, sana yangın yüreğimi
tozu dumana katarcasına estirdin ve gittin. Karanlıktan korkan
gözlerime ışıktın sen hiç sönmeyecek gibiydin, şimdi karanlığın
efendisiyi, aydınlıktan korkar oldum. Senin parlayan gözlerinin
ışığından kaçarcasına karanlığa gömüldüm heryer zifiri karanlık.
............
Sen son bestemin buruk bir güftesisin, hiç söylenmeyecek hiç
dinlenmeyecek belkide artık hiç özlenmeyecek kaderime yazılmış
bir kara lekesin şimdi. Hoşçakal.