Fırtınalar mı? Boşver!! Esse’de deli deli, alıp götürse’de beni
ne çare;
Tutunduğum en sağlam ağaç, hiç kırılmayacak dalımsın.
Bir ömür sarılacak gibi sevdalıyım sana.

Sular mı? Boşver!! Kurusa’da deniz, akmasa’da nehir,
Ne çare;
Ilık ılık kalbime akan su damlacığımsın,
aşkından susamış gibi, sevdalıyım sana.

Zaman mı? Boşver!! Dursa’da saat, geçmesede günüm
ne çare;
aklıma yazdığım hergünüm,
sensizliğin özlemi gibi, sevdalıyım sana.

Gökyüzü mü? Boşver!! Kararsa’da dünya, olmasada sabah,
ne çare;
geceme mavi ay, gözüme ışıksın,
karanlıktan çıkmış gibi, sevdalıyım sana.

Güneş mi? Boşver!! Yaksa’da teni, Kül etse’de beni
ne çare;
terime mendil, tenime gölgesin,
soğuk nefesine muhtaç gibi, sevdalıyım sana.

Yollarmı mı? Boşver!! Yorulsa’da beden, kırılsa’da dizim
ne çare;
Varlığın fermanını,
Özlemin umut gibi, sevdalıyım sana.

Savaş mı? Boşver!! Mağlup olsa’da bir ordu, esir’de düşsem,
ne çare;
varlığın esaretime özgürlük,
kılıcın keskinliği gibi, sevdalıyım sana.

Dağlar mı? Boşver!! Yüksek’te olsa, engel’de olsa bana,
ne çare;
koluma kanat sabrıma selametsin,
dağları delmek ister gibi, sevdalıyım sana.

Kader mi? Boşver!! Zalim’de olsa, acı’da olsa,
ne çare; gönlüme yar, gözüm’de helalsin,
benim olmanı ister gibi, sevdalıyım sana.

Bulutlar mı? boşver!! Hırçın’da olsa, çaksa’da şimşek,
ne çare; beni koruyacak en güzel meleksin,
seline kapılmış gibi, sevdalıyım sana.

ÖLÜM MÜ??!!!! Sakın Boşver me!!! iyi bak kendine,
benden önce uçma gökyüzüne.
Uğrun’da ölecek kadar sevdalıyım sana.
SENİ SEVİYORUM.