0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
610
Okunma
yavaş yavaş yüzüm kızarıyordu ama utanmıyordum
tepeyi silip saklandı güneş
sıcak yer altının lavlarla kardeşliğini söylediler
duyduk ki çiçekler hiç üşümüyormuş
beni getirdiler karşısına
karışmadım evlerin o yan yana dizilen
ve kırmızı çatıların yaz rehavetinde gülüşürken ettiklerine
hay Allah
kuşlar takla atıyor
bir bilsek sevinçten mi yoksa kederden mi
bu kadar güzel yansıyor yüzümüze gök yüzü
yaşayanlara öğüt verip rüyalarına girmekle
ve anlatılanları gerçek sanmaları için öpülenler hariç
artık hakikkatı gösterecek elçi kalmadı
buyurun büyük sonsuzun en güzel yerindesiniz
bilseniz
bir bilseniz
beni de çok severdiniz
aldatılmış kalbini silen aynacı
rengarenk bir düşle yaptığını unutuyor
elleri pembe dokunuşlarla ısınan insan
kalbini toprakla paylaşabilir mi
ah sonsuz soru
dinse gece tekrar etmezdi
göğsü gerildikçe artan arzu
teninden vazgeçmezdi.