7
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
1093
Okunma

"Zahit bizi tan eyleme..."
Şiirce gülüşlüm
hükmün verirse kadı
Ferman çıkarırsa şu dağların beyi
söyle
de hele
Kralı kalmış mı Arz’ın Süleyman...
Zühre
zümrüt yokuşunda büyüttüm
ellerini ellerime
Birbirine ne çok yakışıyordu
çocuk ve uçurtma
İpin kestim
saç telin kopardım
sakladım
ağladım
Gülüşünü yorgun kent kahvelerinde anlattım
"Şehirler düşüyordu beyler şehirler
bakın altını çiziyorum
gülüşünde
papatyalar büyüttüm ben iki metrekareye bir metrekare düşlerimde "
Ölüm geçer önünden arkamdan diye
alfabesine kelimeler eklediler
memleketimin
Menkul kıymet biçtiler taşına toprağına
yaktılar yıktılar
dikiş
atıp
sattılar
ve
bağırdılar.
Dünya bizi kıskanıyorlar
Ekmek kuyrukları büyüdü
övüldü ve büzüldü
konuştu ordan biri
" sizi ekmeksiz bıraktım ama babasız bırakmadım "
Büyülendi
karıncalar
dört asgari ücreti
dört kişilik akşam yemeklerinde yiyenlere.
Burda alelacele bir vatan hainliği edinmişim
sonradan öğrendim
sonradan öğrenilecek çok şey var
misal günü
gelince
Sizi hem ekmeksiz hem babasız hemde dilsiz bıraktıklarında öğreneceğiniz.
Gözünü kan bürümüş
özünü hırs
anlatmak için
ve
anlamak için
bu kuşlar böyle uçsun
gök de sizin değil ya kardeşim...
Hesabı iyi tutun
boynunuz altında kaldıkça çığlıkların
acıyacak kiminiz kalacak.
Akşam oldu karanlığa kaldık
cehenneme giden yolu
üzerimize yaptılar
zevk ile...
5.0
100% (16)