7
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2470
Okunma

Eski izlerden, çıkan işaretler...
Ar(a)da kalmışlardan haberci...
Yağmur sonrası açan güneş
Ab-ı hayat tılsımında oyun/
renk cümbüşüyle "Alâim-i sema"
ve gelincik narini boyun/
öylesine yağmurcuk güzelisin/
Ondan bulamıyorum işte
ve varamayışım bundan,
kavuşulmazlığa büyüyen
bir hasretlik şiirisin/
ezgisi eksikli türk(ü)
iki kişilik, aşık
erdemli sevgiye aranan
yeni tanım gibisin/
o kadar meziyetlisinden
hep maşuk özneli oluşun..
fiili yılgın, fail
yine o nedenden
kırık bir anlamın
aşk-ı evvelisin/
Yan bakışlarını kapatan saçların
akşam rüzgârıyla dağınık
eğilir vakurla güzel başın/
ok kirpiğin.. ayça kaşın/
buğulu, çekik gözlerin
peyga vurur bakışın/
püsen zerrlerden örülü
aşağı yel eseni kadar ferah/
ve divana kaldığı için
çok eskilerde bir ah/
Yazdan kalma bir gün/
kuşluk vakti ya da tün/
boğazlı kazak.. beyaz/
gök mavisi forma
sonra, aniden mevsim değişir
okul yolu.. kış, kıyamet, ayaz/
beyaz bir pardesüye meyyal/
anılarla örülü ve çoğu hayal/
ama hiç öyle havaya girip
hayra da yormamalı
netice itibariyle
herşey derinde saklı/
ne yapsak, aşkta da
hep kader haklı/
Oğuz kavutu yemişçesine yansır yüze
kaçmış zerre-i miskal de takılmış genize/
şekerli kuru.. toz kesifi keskin
hatırladıkça ne garez, ne kin !
Sarı bir sarsıntıdır benize/
sevgi sessizi öyküdür
açılır mekansız mahal denize/
Gidişin bağ bozumu zaman
güz, hüzzam.. hazan/
Eylül sonu ve başı Ekim’in
ne çok sevdim seni ben
hiç ah almadan/
aşk sevgiliye bir ömür
duyulmuş sevmeli saygıdır/
sevmenin en insancıl hali
ve erdemli sevgiye verilmiş
emeğe dair kaygıdır/
ki, ben oradayım
o uzay.. o dem/
algış-kargış, bigane/
ve bilinç altında yer bulmuş
arpa boyu bir zamane/
yol yakını kadar uzakta yıllar/
eksiltmemiş görkeminden
hiç bir şey ve eskitmemiş
daha dün gibi taze,
zihnimde kalanlar/
kovalarken birbirini
biteviye anılar/
Ahmet Kutlu Ayyüce
19-Ocak-2017
5.0
100% (13)