3
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
756
Okunma
Sen göğü elleriyle taşırdı
öyle bir yekpare yalnızlığıyla
karamsarlığı hiçe sayan
yıkılıp durağan bir ıssızlığa kaç
deş okuyla nara atan heceleri
ve yık tabuları incileriyle
Sen göğe uydurma bakma
yalan
düşündüğümün aksi nefret pınarları
geleceğimden öte bir yol yok
senin yolun benim ömür çizgimin ilk harfiyse eğer
tarumar et bakışlarınla
korkuları içime saklama
acılarınla başka adamlara nasihat ver
hadi
onların da yıkılma hakkı yoktur
hepsi bana verildi
benim yıkılmalarım ahuzarlarımı saklar
ben düşerim sokak yalnızlığı kaplar
ellerimdeki ambulanslarımda bekle
onlar içimi taşırlar
ölüyüm
kaç kurtar dilini
gözlerin zaten benim değiller mi?
Onlar iğne,acılar saklanmayın
İlki yıkılmaktı
insan ilk aşkıyla övündüyse
insanlığımı kopartın
uçurumlar yalnızlığı
faili meçhul bir yüreğin
benliğinden kopartılmış bencilliğidir hisleri
her önüne gelen kız yaşlandıysa
geçmişi ağır bir yenilgiyi tadar gibi
yaşlı hisleri,
anılarda boğulduk
peki yarın
ölü bir nefes
hangi nefesten ibaret?
Uçuyorum
düşür beni lügatım
bu hislerin ağır başlı göğsü
nefreti dillerine pelesenk edilmiş bir küfür gibi
evet küfrün içindeki sancı
bir kızın ellerinde duran acı
defterde o kızın fotoğrafı
vurulduk
öyleyse düşelim
bu uçurumlar
uçmamın sancıları
doktor bir acı yapsana
şey iğne
onlar iğne!
acılar saklanmayın...