0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3734
Okunma

Günü çoktan boğmuştu, karanlığın elleri
Bulut, mızrak ucunda, göğe sabit, çivili
Duman, havada donmuş, hareketsiz alevi
Ve ben çıldıracaktım, görünce bu dehşeti
Ve zaman!
Zaman ki ele vermiş, gizlenirken kendini
Düşmüş Arz’ın üstüne, eteğinden perçinli
Kelimeler sema da, asılı binlercesi
Ve ben çıldıracaktım, görünce bu dehşeti
Ve hâl!
O’ hâl ki her köşede, vahametin izleri
Daha dolaşacaktım, eğer gücüm yetseydi
Etrafta sessizliğin, hükmeden bâkî sesi
Ve ben çıldıracaktım, görünce bu dehşeti
O, daha ne ki!
O, daha ne ki dedim, düşünüp Kıyameti
Gördüm Ayetlerinden, onun vahametini
Arındım korkulardan, o’ an cesaret geldi
Çıldırırdım herhalde, İman sarmasa kalbi
Hele, dedim!
Hele yıldızlar insin, dökülsün yeryüzüne
Hele dağlar yürüsün, karışsın tepe, düze
Hele bir güneş insin, insin de arz üstüne
Dürülsün yedi âlem, sen ki dehşeti izle
Ve Kıyamet!
Kıyamet ki öfkenin, Celâl’i seçme an’ı
Seyir eyle o’ Kudreti, Azameti, Kah har’ı
Bu dehşetli an için, tahammülü ve sabrı
Ya İmanda bulursun, ya da bekle helak’i
Ya İmanda bulursun, ya da bekle helak’i
Metin Ceylan