15
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1601
Okunma

Taksiratlı şiirler gibi
Silsemde affolunmaz bir kederdeyim!
Ablukaya alınmış dört bir yanım
İster direniş de ister baş kaldırı
Masum hikayelerden ç’alınmış ömrüm
İdamlık bir mahkûmun son söz telaşı
Kaç satıra sığar avazım
Üşüyen gülüşlerim vardı
Sorma onu da alaz sardı
Lafabaz bir edayla son bir hışım yazıyorum
Gözlerimden göçmen kuşlar geçiyor
Ömrümüz varla yok arası
Hayaller tütüyor bir işporta pazarı
Aksağanı bozuk küfürleri sorgularken lisan
Şu an mesela halihazırda göçüyorum kentinden
Billahi konacak dalım yok
Kör bir ışığa kanat çırpıyorum
Şaşkın bir kuşun yitik mevsimi gibiyim!
Öyle hoyratça geçiyorum bu diyardan
Kara bulutları aşıp
Örselenmiş yağmurlarda sırılsıklam
Kimliği değersiz bir yolcu gibi kıvranıyorum
Taş duvarlarda çevirme var
İliklerime işleyen soğuğa aldırmıyorum
Ateş basan kaldırımları arşınlarken
Köz kıvamı bir veda hisleniyor
İrkiliyorum
Sefilliğimin afillenişi
Muallak bir muamma sorguluyor
Düş sızım iflah olmaz
Yazboz tahtasına dönen simamın rengi
Veda çiziyor melodram bozumu şarkılar
Müptelası olduğum şiirleden geçiyorum
Hep hüzne dem vuran
Selası okunuyor onulmaz mevsimlere y’ağıyorum
Kaç vakte direndim pervazlara konan güvercinleri yemledim
Adıma karalanmış şiirleri ezberledim
İzbe ve metruk geçen ömrümde ölümü izledim
Bir giyotine sıkışmış alnımın yazgısı
Hangi şiire astığımı unuttum aşkın kutsiyetini...
Nuray AYHAN...
5.0
100% (18)