2
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
955
Okunma
Hiç bir şeyin,
Hiç bir şey anlam ifade etmediği
Hiçliğin sürüklediği müthiş bir girdapta
Hiçliğimle hunharca alay etmekteyim.
Pencerenin pervazında içilen sigaralarla dertleşmekteyim.
Kendimle inanılmaz bir şekilde çelişmekteyim.
Derin darbesel düşüncelerimin içinde
Git gide boğulmak üzereyim.
Böyle bir durumda
Gül rengi bir şarap içilmez mi ki bu günde;
Kurulmaz mı efkar masaları,
Dağıtılmaz mı derli toplu ortalık,
Ve zaten dağınık bir kafa.
Kırılıp dökülmez mi dört bir yan
Ve toplanmaz mı kırılmışlıklarımızın dağınıklığı...
En iyisimi şiir yazmak gibi.
Kırıldığımız yerlerden,
Acıyan yüreklerden,
Susmak bilmeyen inlemelerden.
Kurtulamadığımız onca düşüncelerden..
Şimdi ise ortam şiire acayip müsait.
Ve ben şairim,
Bir yıl yağan yağmur kadar şiir yazdım.
Peki ya şimdi neyim;
Kalemine mürekkebi bulaştıramayan bir şair,
Bulanık göllerden su içen bir küheylan,
Güneşli günde ortaya çıkan ateş böceği,
Adına dağlar denilen bir şirin,
Ve
Başlığı olmayan şiir...
Aslında ben,
Hiçliğinde kaybolan bir hiçim !
Hiçliği ile benlik kazanan bir hiçim...
5.0
100% (6)