1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1344
Okunma
düşgen IV
yüzüm pazar ayinlerinde kutsanarak yitirdi rengini
ve kayalık tuzunun geceye işleyen tadını
şimdi zamanından evvel budanmış asma dallarının
hüznü damlıyor dudaklarımdan
bir cam tutulması göz kapaklarımda
hani demem o ki kadınım
ben yankısını kaybetmiş bir kent suskunluğuyum
ne bir rüzgar var tenime bağdaş kuran
ne sıcak bir el ay ışığı gölgesinde avuçlarıma dolan
her köşe başı kendince bir uçurum
her kaldırım taşı yalnızlığın öte yakasında bir orman
ne yana baksam kavruk/kuru et kokusu
bir cehennem ki alev topu