Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz. baco
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Ahmet

Yorum

Tırtar / Ahmet

( 4 kişi )

3

Yorum

5

Beğeni

5,0

Puan

1699

Okunma

Tırtar / Ahmet

Tırtar / Ahmet


Amat

“-Akmehmedi bilimin sen”
“-şöyle böyle aklım eriyo, ablak yüzlü,
aksaçlı, gabak bi adamıdı” ebecezim
“-sinirli mi, sinirli, öyle-böyle deği(l)
pire uçu yorganı yakardı ta öyle; emme çoğ eyiydi
ırametlig bi yaz ğünü
neyeydi.. Beldecik’de, Tokmacık yol çatında
annacımdan gelividi,

ha.. ansıdım.. benim sırtımda… hinci ki bu
Amad emmiyin ad aldığı,
Yalavaş Hasdanesi’nden çıkarıvıdılar
höyle bi guşluk geçeni
boyuyüklü bi ğarı,
“yol bilmen iz bilmen” dedikleyin
etirafda bi bildik tanıdık mı ı-ıhh
sağolsunlar elimden dutdular
ırafakatçı ğarılar..

da! on günden maada yattık,
yeme-işme ne arar
ben çırpınıyon, fira ağıt ediyon
iki ğözüm iki çeşme
görennerin içi ğediyo emme
faydası mı var
“-çıkmadık candan umut kesilmez” deyollar..
duyan, gören, hemşireler, dokturlar..

umudumuzu kesmedik biz de ha!, aldım gabil etdim
emme çocuk samıt gibi
soluk almayo,
Allah seni inandırsın beti-benzi toprak gibi bomboz,
yaşa(r)sa da eyi olmaz dediler,
“gıyamete gadar baş kakıncı ”

en sonunda biğün
“-höküm Alla(hı)n” dediler

“-biz elimizden geleni yapdık”

“-ömrü bu gadarımış”
….



Allah geride galanlarına ömür versin”miş,
….

“-zati eyiler yaşamazımış”,
….
“-Allah sevdiği gullarını yanına erken alır”ımış,
…..
“-Allah sevdiklerimizi alalak, bizi imtan eder”imiş
…..
“-‘öte dünya ’da bizi garşılarlar”ımış,

“-böğünkü ğibi aklımda
gündönümünden tam iki hafta sonura
bazar derneği bi(r) ğün
netçemi bilemedim
sankı ölen yavrım deği de benin..
canlı cenaze ğibi

ne ağlayabildim,
ne ağıtlar yaktım,
ne yırtındım
var mı faydası
kendimi yerlere atmanın
yırtınmanın
Takdir-i İlahi..
elden ne ğeli(r)..
yavrımı geri ğetiri(r) mi..
ağıt fığan..

tanıdık file de olmayınşa
a(ğ)lasan kime ne
döğünsen ne fayda
bi metanet çöktü üsdüme
hemşirenin birinin elinde inne var
feryat-fığan edersem
bana inne vurcağımış,
sanki bundan daha fazla acıdacak

söz vahtında açılı derler
ya! ga(y)ri vakıt bu vakıt
guca(ğı)ma verividiler
sankı guca(ğı)mdakı
beş yaşındakı cenaze değil de
yeni gonuşmaya başlamış
sabi-sübyan bi böbe(ği)miş gibi
gonuşa gonuşa Amad’ımına(n)
düşüymüşüyün yollara



ebişsem, sırtıma sarınsam alıcığuşlar
gapıvıcağmış sanki
guca(ğı)ma basmışıyın
sıklata filen aldırmadan
amadımınan gonuşa gonuşa
cuap-beriyomuş gibi
oynaşa oynaşa
elinden dutup seğirdece(ği)miş gibi
mesel annada anada
o soruyomuşda annadıyomuşuyun gibi
öteden beri bildiğim bütün meselleri hemi de kaşlar tefa
annada-annada
yumruğunu sıka,
çenesini öpücüğünü seve,okşaya
düşüymüşüyün yollara

o zamannar hinciki ğibi
bi(r) tomafil filen mi var
ne arar yollarda atlı-arabalı
olsa bile goynumda param mı var
zati hasdaneye
mı(h)tar yazividi de
“fakır ilmaberi ”ynen aldılarıdı

yol bilmeeen,
iz bilmen dedikleyin
yayan-yapıldak
guşluk vahtı çıktıysam yola
Salır, Gursarı, Ayıplar, Akdışar
o gedenlerde
hala bilmen başga köy var mı
ordan geşdim mi
nerden geldim,
nereyi na-zaman geşdim bilmen

hasdaneye gayınbobam
kendi Gök Memetlerin boz eşşekde
ben de Dört Osmannarın eşşe(ği)nen
götürdüydü
Amad’ım terkimde
sırtımda sarılı
nerden geldik-nerden geşdik
yolda yolakda
ne gediyokan
ne geliyokan
bi Alla(hı)n guluna ıras gelmediydik..


Tokmacığı bu tarafa sapıvırınca
bi ağrı-bi ağrı yağırnımda,
ceneğimden azı yokarı
çinizime do(ğ)ru
duyduğum mu var Alla(hı)nı se(verse)n

ha gerşi!
ayaklarım gediyo emme
narasın ben başga yerlerdeyin
nası(l) baş etdim onca yolu
nere ğediyon bildiğim mi mar
hinci filen olsa narasın
baş edilcekleyin mi o yollar
o zamannar yanılsam da yüzünguyu getsem
Garadallı’ya a(ğ)zıaşşa geder varıdım valla
neye biliyon mu
o öyle bi dert işdecik, ne bileyin..
Allah duşmanımısa da kimseye vermesin

işde, Beldecik’de ikindin geçeni,
annacımdan gelividi Ak Memet,
“-İminee” dedi,
“-hayırdır, İmine bacı”
…..
“nerden geliyon”
yüzüne bakagalmışıyın,

hinci aklıma ğelide
tüylerim diken dilen olu valla
enseme bıçak saplanmış gibi
gözlerimden yaş boşanır
Ak Memedi göresiya
nere ğetdiğimi bilemediydim
bin yatdan
bi tanıdık evladır
yüzüne bakagalmışıyın
dizbağlarım çözülüvümüş
hemen atından enividi,
guca(ğı)mdakı çocuğun yüzünü aşdııı-
“ölmüş”
hemencicik gapattı
..
“höküm Alla(hı)n, başın sağ osun..

“-seni köye götürmem ilazım emme” dedi
..
“-gusura bakma,”


bilmen nereli kimin yanına gediyomuş
bilmen neytceğmiş, ne varımış, ne olcağmış,
kim gelceğmiş de kim getceğmiş
ha bi dövlet işi, amme hızmatıdır
de benim bilce(ği)m bişiy mi
ya da o vahtım var mı

neyse.. beni atına bindirividi,
“-cilbirini başına geçir de sürüvü
o kendi eve geder”
sorarlarsa eve de bi habar yollayvı
Gülüsdan marağ edmesin” dedi

o ha-bire bişiyler deyo emme
duyduğum mu var
atın yönünü köye doğru çevirdi de
arkasına bi şaplak vurdu
“dah!!” deye

ne vakıtıdı.. eve geldim,
ha deyince
atdan enemedim,
fücutum kemre gibi dutulmuş
Amadım sankı bana yapışmış

neliklerden sonura endim, böbek gucamda
yularını başına geçireyin deye
höyle, yannına dolaşdım
töbeler töbesi ossun
bi bakdımı dıı, Allahümme-süm maşa
bakdım at üğül-üğül ağlayo,
nası emme

hemi bi(r) dee.. gözlerini saklayo
utanıyo zavallı
iki ğözü iki çeşme
hey gurban olduğum Allahım
kullarını ne çok seviyo
acıma cem-i cümleyi ortağ ediyo

ölen oldumuydu
köpe(ği)n acı-acı uluduğunu,
sahabının ardından filen ağladığını,
ekmekden-aşdan kesildiğini
duydum, bilidim dee
…………
atın ağladığını,
bulgur gibi, gözyaşı döktüğünü
duysam inanmazdım..
gördüm!

ik diba gördüm
o da.. kendi başıma geldi de,
öyle
insan yaşadıkcana neler görüyo

emmeee
Allah var, duysam inanmazdım
olu mu öyle şey deye
emme gördüm
böğün dünya- yarın ahret
gözlerinden yaş süzüle süzüle
yol-yol olmuş yüzü

bırağıp gedemedi zavallı
başını yere eğmiş
goduğum yerde ma(h)sın masın bekledi
merdimendeki otlara filen bi a(ğ)zını uzatsa
tavığın çana(ğı)na filen sunsa ya
Belçeşmeye dönmedik,
Yanbunar’a u(ğ)ramadık
Okarıçeşmeye de
kimbili(r) bencileyin ne zaman su işdiydi zavallı..
“dah” dedim de getmedi..

yere-yere bakıyo
siğim-siğim ağlayo
hey Yaradan Alla(hı)m
hey Ya Rebbim
Guduretini sevdiğim
gurban olduğum Alla(hı)m
gulları uçun yaratmış her bi şeyi

öyle ya
toprak guluna,
yaprak guluna
gül guluna
at guluna
evlat guluna
hu dünnede ne var
Alla(hı)m gullarına gul etmemiş.











eve geldim deyon ya
evde kimsecikler yok da(h)a
herkeş işinde gaygısında
gonu-gonşu demişsin tarla-tapanda
sen sanısın köyün üsdüne
bi ölü tapra(ğı) saşmışlar
ne arayan ne soran var
ne cin var
ne insan
ta öyle.. insan namına bişiy yoğudu köyde..

ordan gakdım-dutdum
okarıya çıkdım,
gayınnamın demir asma kilidi
her bi kapıda
neden sonura aklıma ğeldi
o ğadar çeşmeleri godum geldim
o kadar dere geşdim
de!
bi yudum su işmeğ aklıma ğelmedi
bi ara gözüm dakıldı,
gaydırmanın altındahı
basdırıkdakı desdilere
yanmışlar-bozarmışlar getmişler belli
derde derman uçu bi damla yok..
kim dolduruvucak..
burada olsan acaba gayınnam bana
boş durdurtduru muydu o desdileri

derde derman uçu bile bi damla su
hırkıldağa binmişler uçu bile
çapıt ıslatcaklayın gadak su yok gari
o ğadar sopsovuk,
gürül-gürül akan bunarları
godum geldim de
köy içindeki çeşmelere
dönüp-bakmak aklına gelmesinde
bi damla su yok goca evde
ora bakdım, bura bakdım ı ıhh!

işin aslı sağa-sola bakmak aklıma da gelmedi
hanaya oturuvudum
Amat gucağımda hala,
bi ağladım-bi ağladım
gözlerimin bunarları ğurumuş daa
yaş yerine gan akıtmışıyın gibi
gözlerim gan çanağına dönmüş
nerden buldum o gadak yaşı bilmen


neçeden sonra tarladakınnar
birer-ikişer eve birikdi
gayınnam heyalladı haralda
ha gerçi öğeyidi emme
biz onu böyle belledik
öyle bildik
hincikinner öylemi; has-öz evlad-gardaşıkana
ged anam geet.. neneyen
olmaya-gomaya yermesin
lafın birini ğor ötekine geçerin
ne deyodum.. haa..
gayınnam guca(ğı)mdan
o(ğ)lanı alıp-ğedeceğ oldu
emme narasın
ses sedada olmayınca
da.. ö(y) ğaldı manıt-senit

bi tek gız
“anam gelmiş” deye sevindi
seğidelek yanıma ğeldi
“-anaaa bazardan bana ne getirdin”

haralda öyle avıtmışlar günnerdir
boğazıma bişiylerin düğümlendiğini
cuvab beremediğimi sezinşe
gönlümü almağuçu belki de
ne bileyin,
yanıma ilişip, goluma sarıldı
usulcacık
“-Amat uyuyo mu ana” dedi
“-kınalı guzun
..?
uyuyo mu”

hayalladı mı bilmen
Allah var bişiyler deycen emme
dilimden bi kelam ses çıkmayo

boynuma sarıldı,
sımsıkı,… sarıldık,
öpdüm, öpdüm avışlarımınan
ayalarımınan
elimin kahıynan
öpücüklerini sildim
ıslanmış gözyaşımdan

“-uyuyo anam,
uyuyo kınalı gızım
uyuyo uyandırmayalım
yeni uyudu
uyandırmayalım
a(ğ)lamasın Amat” deyebildim

yavrımı ben gedeli beri
yuyan olmamış,
ö(y)le ya bi talaşa o mu
gedip de
Okarı Çeşmeden kim su getirivicek,
işden gayıtdan,
kim su ılıtcak da
kim yuyvucak
nası(l) kogdum hasiretliğinen
nası(l) öğsemişin içim yandı
yalınız galdı gara gızım,
saşları acı-acı kokuyo
insanın burnunun direğini sızladıyo
yalınız deye evde de gomamışlar ellehem
teni yanmış,

kadife teni pörsümüş yavrımın
sırtı sıkkınlar içinde
saşları harman süpürgesi ğibi
terleye guruya, terleye soğuya
haralda a(ğ)lamış da
gözlerinden akan yanağında gurumuş
suratı yol yol,
boz toprak gibi
saşları gonurlaşmış görmeyeli

ipek yüzü çatlamış,
elleri yarılmış
donunun asgısı dikik
süngeri gopuk
önü açık,
sıkmasının düğmeleri
ters-mers iliklenmiş,
aya(ğı)ndahı yun çorap gözenmeyi geşmiş

yavrımı ben gedeli yuyan olmamış,
deyon emme
zabah(ı)n zeherinde
yolmaya
gecenin leyli gecinde evlere
insannarın kendi çoluğu-çocuğunu
gördüğümü var bakalım da
benim gızınan cebelleş olcaklar






gerşi gayınnam bireş Osmanlıydı
dirayetli garıydı(n) Allah uçu(n)
guca(ğı)mdan çekdi-aldı Amadımı
“-öleninen ölünmez
Takdir-i İlahı böyleymiş,
ömrü bu kadarımış

kendini denize atsan
“-benim canımı al da ona ver” desen
faydası mı var
gak hordan bi yüzüne su çal
bireş dirayetli ol
daha ne çocuklar doğuracan,
ne acılarını görecen

ihicik iki ğün sonura
biri daha gelcek dünyaya
buna mazifen bitdi,
görünüp duru
Cenab-ı Allah veriyo işde birini daha”
…..

“-bizinkinner dünyaya böyle mi geldi sanıyon
de(ği)rmen damında mı ağartdık bu saçı sanıyon
kendi kendine mi böyüyo,
bunca ümmeti Müslüman
haşaa, sümmaşaa

bizim de getti dört dene
Azırayil aldı, ben gene…
onu da aldı bi taha
üş taha
neçeden sonura bi taha
o da getdi.. ondan sonura ikki ta(ha)

Allah nasip etcek olduktan keyri
ömür vermiş
beş dene de yaşadı
gıran girdi dee seferberlikde getdi dört gardaşım da!
bi abam, bi ben de
neler çekdik höylee

ıçcık dirayetli ol
gak gı bi yüzünü yu bi
va!
sankı bi seni ki ğeddi
dünne gurulalı
Alla(hı)n gücüne ğeder ğelin

biz gayınboba yanında file
ağlamak,
sımkırtmak bilmezidik anam
hincikinner bi başga
töbossun” deye
söylendi durdu yönü öte

gakdı-dutdu ordaaan
güçcük gayınımı seğirtdirmiş
“Danacı Hoca”yı ünnetmiş
“-bu yaz ıscağında
ölü beklemez” dediler,
şişerimiş,

ağşam garannığı da
çökdüm-çöküyon derkene
duyan gonşu ğarılar
evlerindeki sudandır gari öyle ya
helkelerinnen su ğetirmişler
yümeye

hemen gakdılar, duttular
gazana iki-üş helke su vurdular
sankı Amadım…
mükellef adam mı,
.. el gadak bişiyidi zati
nettiler,

nası(l) etdilerise, yudular
Gara Ebeden ödünç almışlar
kefene sarıp sarmaladılar
gayınnam vermiş öyle ya
bobası gucakladı namazlayna(n)
defnetmeye ğetdiler
Amadımı gara toprağa verividiler
gara topra(ğı)n altına yatırıvıdılar
geldiler
hoca yokarı çıkmadı bile
“-ahşamı gaçırdık, heş değilise
yasdıya bari etişeyin deye

ertesiğün vardım
elimine gomuş gibi
Goca Payamın annacındakı
garaçalının gıyıcığında
çalının guytusuna




bi arşın uzunnuğunda
adı üsdünde çocuk mezeri
çevrikledim etirafını
gırandakı daşlarınan
oğşadım toprağını,
bildiğim dovaları
okudum üfledim
kaşlar tefa
toprağını oğşadım
daşını oğşadım
Amadımın…

bi fakıt
öylecene gala-galmışıyın
fakıt ne fakıt oldu
kim bili hankı dovayı
kaş kere okudum bilmeyon
hankı ağıdı nası yakdım
ordan eve na zaman
nası ğeldim
bilmen
“evimizin öğü de payam ağacı
gırıldı dallarım da zehirden acı
…….
…..”
dilimin ucunda da deyvirecen hinci
..
gözümün öğündedir hala
toprağının garası
ıslağı
başındakı goca daş
oğşaya oğşaya bi galdım

o goca daş kıı
garaçalının içinde galdı
…..
galdı-ğetdi
orda bekledi
bekledi durdu Amadııımm
bekledi durdu beni
zabbah-ağşam

ha! gerşi..
gız da varıdı emme
bilmen o gayınnamın yanında
böyüdüğünden,
bilmen neden
Amada düşgünnüğüm bireş fazlaydı
onu yere-göğe sığdıramaz
gözümden ırmazdım

üş ay geşdi geşmedi
dünneye bi o(ğ)lan daa getirdim
herif
“-ıramatlıg bobayın adını go(ya)can” dedi

“-ayıbolu” dediysem de
“-anam ö(y)le isdeyo”dedi
ben dutdurdum ille
“Amat” deye
Amat; da gayınbobamın bobasının adıymış
anasını bildiğinden mi ha! işde
emer galmış zati
emme hinci;…
amat benim Amadımın adı

gayınım ıramatlıg,
Allah nur işinde yatırsın
bek bili(r) di öle şeyleri,
kimseye habar file etmeden
Amat ğoyvudu
ezeni okudu sağ gula(ğı)na
“-Amaat… Amaat…., Amaat.”
bi ta(ha) okudu
sol gulana üş defa
“-Amaat…, Amaat…, Amaat..”
deye ünnedi
“-ad dediğin mavı bi boncuk
Allah adıyna yaşatsın” dedi
öyleynen yeni böbe(ği)n adını da Amat ğoduk
Amat galdı getdi
yaşı benzemesin

aradan onca yıl geşdi,
ondan sonura daha
kaş dene da(h)a çocuğum oldu
emme Amat başkaydı,
Allah var;
zati hepisini “-Amat” deye gucakladım
Amadım deyelek kogdum
hinci dağdan-daşdan
eve geliyo olsam
evde Amat garşılacağ(ı)mış
gibi geli(r) hala da(h)a
ötekinner böyüdü ğeddi de
sankı Amat üçünün içinde
ben taha yirmisindemişiyin gibi
gapıyı açıp bille göremeyinşe
başım bi hoş olu!
ha deyince kendime gelemen

bi defa uçunmuşuyun işde
Amadım acıkmışdır deye
seğirdelek gelirin eve
gece yarıda gan-ter içinde gakarın
Amadım üsdünü aşmışdır,
yata(ğı)nı ıslatmışdır deye

Amat da nası(l)
ıramatlık bobam gibi
apapbak sımalı
ayınondördü ğibi
alma yanaklı
buyday benizli
payam ğözlü
ğözlerinin garası zından garası
ağı ak
ap-apbak

siyah sırma saşlı
kalem gaşlı
Guduretden
bi Allah vereseğiydi

“gargaya yavrısı şahan geli(r)” derler ya
öyle-böyle deği(l)
yalan deği
ötekinner de benim evladım
onnarı da ben doğurdum
emme
Amadım ırametlik
bi(r) başgaydı.
ta öyle
ilk göz ağrımıdı
Amadımm




















DİPNOTLAR

çat : iki yol, dere ya da ayrılan şeylerin birleştiği yer, kavşak
amad / amat : ahmet
ırafakatçı : refakatçı, arkadaş, yoldaş
samıt: şok halinde hareketsiz, gözleri fersiz
baş kakıncı: başkalarının aşağılamasına başa kakmasına, vesile olma durumu
höküm / hüküm : karar, alın yazısı yazılmış, elden ne gelir anlamında
öte dünya, öteki dünya: ahiret, öldükten sonra dirileceğimiz dünya
gün dönümü: günlerin azalmaya ya da kısalmaya geçme zamanları
alıcı kuş: kuzgun, atmaca /kartal, vs. yırtıcı etçil kuşlar
sıklat: boğucu sıcaklık, bungun, yağmur yağamamsı bunaltıcılığı, yağmur yağarsa sıklat geçer.
fakirlik ilmuhaberi: muhtarın onayladığı belge ile hastane ücret az alınır ya da hiç alınmaz
ceneği/cenek: yürek, canevi (sine / bağır / kalbe doğru iki göğüs arası )vücudun en duyarlı en hassas bölgesi
çiniz/çiğin: omuz
çilbir/çılbır: yular, hayvanların başındaki bağ
ik diba: ilk defa
saçmak, serpmek, dağıtmak anlamında
hanay: etrafı açık evin bölümü, sofa
sıkkın: deri yüzeyinin pütür pütür sivilcelerle dolması
cebelleşmek: ilgilenmek, uğraşmak, zorlamak
Osmanlı: dora-dobra, otoriter, güngörmüş, saygı uyandıran, ağırbaşlı,
ihicik/ıhıcık: iştecik, bak işte orada
haşa-sümmaşa : mümkün değil, hiç olur mu, kesinlikle mümkün değil anlamında
ünnemek: çağırmak
yatsı namazı
çevrik: çevresi belirlenmiş
ırmak/ırmamak/ıramamak: uzaklaştırmamak
kokdum: kokladım
uçunmak: daha önce yaşanmış bir şok(panik)un tekrarlanması, ani kaygı yaşamak
sıma/sima: çehre, yüz, bakış, yüz hatları
Kudretden: Yaratılışdan
denk: yükün eşit ağırlıkta ikiyi ayrılmışından her biri






taşıyıcı Anne olan ve erkek çocukların fazla yaşamadığı Akdeniz hastalıklarından Duchenne muskuler distrofi’ye dikkat çekilmek için kaleme alımıştır..

Acil Şifalar dilerim




Çalı/1967

Paylaş:
5 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (4)

5.0

100% (4)

Tırtar / ahmet Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / ahmet şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Ahmet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
18.11.2016 17:38:56
5 puan verdi
hem yaşanmış dramatik öykü için
hemde bilgilendirmeleriniz için sonsuz tşkkr ederim
Etkili Yorum
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
16.11.2016 22:32:11
5 puan verdi
.....Okurken gözümden yaş aktı aynı şartlarda bir kız kardeşim bir erkek kardeşim ölmüştü 10 yaşlarındaydım anacığımın sessiz çığlıklarını anımsadım......(((
Kalemini kutluyorum
_______________________________________Selamlar
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli., @ibrahimcelikli-
16.11.2016 18:05:10
DMD özellikle yakın akraba evlilikleri sonucunda oluşan genetik bozukluk olan bir akdeniz hastalığıdır..

geni taşıyan annedir.. erkek çocuklar yürüme çağında rahatsızlanırlar ve onlu yaşlarını pek yaşayamazlar..

acil şifalar dilerim..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL