2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
566
Okunma
yalnızlık esmer
büyüsü sarışın
kısık avazlı serseri bir kurşun
lehçede selamlaştığın
gönülsüz merhabaların
yok saydığın masum gülüşlerim
ve daha nicelerinde
ben el-pençe divan dururken huzurunda
kırlaşmış topraklarında
dağıldığımı farket
topla beni ey aşk
cem et bir terazinin kefesinde
tart ne kadar varsa ecirim
günahları yaz hesabıma
yada dur dokunma
durma it beni kör bir kuyuya
ironilerinle örttüğün bu bedenimi
yaralı bir aşk say içinde
armoni bir saz gönülden
aşık bir yar şiirden
o kadar çok tasvir var ki dilimde
susmak ne haddime güldürme
çalsın saz ve keman içimden
çile yolcusu aşk
delalet bu ya
aşk ölmüş bilmeden
ben artık ithaf sayıyorum
lisan-ı hal biliyorum
hayat bir masalmış
dilim ona lal
dilim ona aldanmış
matem her günüm
yarınlar ise gülsüz bahçe fakiri
kuru bir ırmaktan besleniyorken çimenin yeşili,
çığlıklar istemsiz
savruk lisanımda aşk beceriksiz
bir gün
bir yıl
bir ömür
hayasızca devini yaşar
şiirdir
şarkıdır
ah mıdır bu
bana senden gelen
oooffff offff dili yaralım
yaralı maralım
aksağan sözlerim
ağır bir roman yazar
gece gündüzün içinde
bir iki şiir
bir iki beste
ve upuzun bir roman
çalarım içinden olanca düşlerini
günü uyandırsam yankılanır ağıtlar
günü tutuştursam sevdalar yanar
vursam başımı isyan dağlarına
ölüm uyanır
içimdeki ateş
senin gözlerinden düşen gözyaşları gibi
ben yandıkça sen ağlarsın
yangın yerini akan gözyaşlarınla
sel alsın
zuhur ederken nice niyazı
içeri buyur ettiğimiz yalan sevdaların
hikayesi duyulmaz olsun
ağır gelmesin evrene sanrıları
huşu içinde kıyama durmak
mahir bir maharetse
sancağında hüznü kana bulanan
şanlı bir yas olayım
sen beni gönderde
yarıya çek bırak
hayatında matem olarak kalayım
14/11/2016
Müşteba Güneş
5.0
100% (2)