Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Gayret

Yorum

Tırtar / Gayret

( 13 kişi )

7

Yorum

17

Beğeni

5,0

Puan

1286

Okunma

Tırtar / Gayret

Tırtar / Gayret























Komşu gayreti

bayram olurdu
gurbetten kim gelirse gelsin.
imece olunurdu,
zahmet kiminse kimin.

bir gayret bir gayret ki sorma
su mu? gelecek Yanbunar’dan köye
-angarya - derlerdi ama
köy için, yarın için
birşeyler ortaya koyma gayreti
bütün köylüde
kimi bir-kaç adam boyu basamak basamak inerek
kazdığını birkaç defada yukarıya atarak su yolu açtı,
kimi boru-büz taşıdı, gücünün üstünde gayret
kimi boruya yiv-set

okul mu yapılacak
kimi Mullapaktepesinden taş çıkardı,
kimi odun-çalı, çöp-çöpel yığılarak
Kediomartepesi’nde kireç için taş yaktı
elden-ele helkelerle su taşınarak
Tuzla’nın yanında taşlar kireç yapıldı
orasının adı artık “kireç ocağı”


























tüfek atıldı
Keklikoğlunun evi yandığında
akdoncak evlerden koşturup,
helkelerle su taşıdılar
Küçükbolat Akçeşmenin altında,
tarlasında yolma yolup;
“-yananı Allah görür” demiş,
Suvattan, Karaçalıdan
köye koşmuş onca insan.
Küçük Boladın umrundamı dünya
tarladan dönmüş akşam karanlığında
gerçeği farketmiş
yanan ev kendisininmiş

Küçük Boladın elinde çakısı
tırnağını törpüler,
ağzının sol kııyıcığında durur,
tütün tabakasından sardığı cığarası
altmışaltı oynaken
sömürmeyi unutur,
cığarası söner
muhtar çakmağını bir daha çakar,
izmariti ateşler
yansa da yanmasa da yarım yamalak söver
vapur dumanı gibi kesik kesik üfler

“-işmeyen ölmeycek mi
dünneye gazzık mı çakacan” der
ağzının yanıyla püf-püf üfler
farklıdır onun dumanı
küçük evinin çatısında bir leylek yuvası

leyleğin gelişi “-bahar geldi” müjdesi.
"lak-lak" lakırdardı
nadasdaki çiftçinin yoldaşı
nerelerde yaşardı diğer leylekler
“leyleğin ömrü lak-lağınan geçer”














güz geldiğinde göçmen kuşlar
"ıscak memleketlere" göçederlerdi,
“ank, ank” sesleriyle anklar
sanki “-hoşça kal” derlerdi

"-bir çift turna gördüm durur dağlarda
seversen mevlayı kalma yollarda
sizi bekleyen var, bizim ellerde
bizim ele doğru gidin turnalar

durnam dertli öttün derdimi deşti
el vurdun yaremin başını açtı
eşinden m(i) ayrıldın yolun mu şaştı
doğru bir gatare gedin durnalar

fazla gitmen bizim ele varınca
selam söylen eşe-dosta sorunca
el bağlayıp divanına varınca
benden yare selam söylen turnalar"

sonraları bir Yörük delikanlısı
aldı sazını
yumdu gözünü
salladı saçlarını

“-telli turnam selam götür sevdiğimin diyarına•
üzülmesin, ağlamasın belki gelirim yanına
hasret kimseye kalmasın, sevdalılar ayrılmasın
ben yandım eller yanmasın sevdanın aşkın narına”




















“mühür gözlüm seni elden•
sakınırım gıskanırım
yağan gardan esen yelden
sakınırım gıskanırım

havadakı durnalardan
su işdiğin gurnalardan
keyindiğin urbalardan
sakınırım, gıskanırım

beşikte yatan guzundan
hem oğlundan hem gızından
yar seni, senin gözünden
sakınırım, gıskanırım”





































“yine dertli dertli iniliyorsun
sarı turnam sinen yaralandı mı
hiç el değmeden de iniliyorsun
sarı turnam sinen parelendi mi

kuru kütük yanmayınca tüter mi
ak gerdan da çifte benler biter mi
vakti gelmeyince bülbül öter mi
ötüp gider bir gözleri sürmeli

dere kenarında yerler hurmayı
kılavuz ederler telli turnayı
ak göğsün üstünde ilik düğmeyi
çözüp gider bir gözleri sürmeli”





































“bana kara diyen dilber••
gözlerin kara değilmi
yüzünü sevdiren dilber
kaşların kara değil mi

beni kara diye yerme
Mevla’m yaratmış hor görme
ala göze siyah sürme
çekerler kara değil mi”










































“ela gözlüm ben bu elden gidersem
zülfü perişanım kal melul
kerem et aklından çıkarma beni
ağla gözlerini sil melul melul

Karacoğlan der ki; ölüp ölünce
ben de güzel sevdim kendi halimce
varıp gurbet ele vasıl olunca
dostlardan haberim al melul melul”





































DİPNOTLAR

angarya: olarak köyün ortak işinde (zorla) çalışma,
akdoncak: sadece iççamaşırı ile, gece elbisesiyle
ank: yaban kazı

• Musa Eroğlu
• Neşet Ertaş
•• Karacaoğlan

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (13)

5.0

100% (13)

Tırtar / gayret Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / gayret şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Gayret şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
HATİCE  ŞAHİN
HATİCE ŞAHİN, @hatice-sahin
13.11.2016 23:39:51
5 puan verdi
Buram buram buram koktu taze ekmek bizde şöyle derlerdi bir ısıcah nan ver. var ise ıcıh havla koyda dürde ver derlardi

Isıcak sıcak havla helva nan lavaş
Çok güzel di hocam eskiye gittim biran saygılar
Hüsnü Ekizceli
Hüsnü Ekizceli, @husnuekizceli
13.11.2016 22:39:51
anılarla halk müziğini birleştirmek kolay değildir, bunu başaran ender şairlerden olmakda bir ayrıcalıktır. Teşekkür ederim bu güzel emeğiniz için
sevim güler
sevim güler , @sevimguler
13.11.2016 20:29:32
5 puan verdi
bayram olurdu
gurbetten kim gelirse gelsin.
imece olunurdu,
zahmet kiminse kimin.

bir gayret bir gayret ki sorma
su mu? gelecek Yanbunar’dan köye
-angarya - derlerdi ama
köy için, yarın için
birşeyler ortaya koyma gayreti
bütün köylüde
kimi bir-kaç adam boyu basamak basamak inerek
kazdığını birkaç defada yukarıya atarak su yolu açtı,
kimi boru-büz taşıdı, gücünün üstünde gayret
kimi boruya yiv-set

okul mu yapılacak
kimi Mullapaktepesinden taş çıkardı,
kimi odun-çalı, çöp-çöpel yığılarak
Kediomartepesi’nde kireç için taş yaktı
elden-ele helkelerle su taşınarak
Tuzla’nın yanında taşlar kireç yapıldı
orasının adı artık “kireç ocağı”

Yine çok güzeldi muhteşem anlatımınızla yıllar öncesine gitmek yüreğiniz var olsun değerli üstadım ömrünüze bereket kutlarım eserinizi saygılarımla
Mr.Baykal
Mr.Baykal, @mr-baykal
13.11.2016 19:55:45
5 puan verdi
Usta işi saygılar
Etkili Yorum
Aşkar
Aşkar, @askar
13.11.2016 14:21:17

çoğu zaman sessiz sedasız okuyorum bu seriyi
bu kez sessiz kalamadım
resim o kadar tanıdık ve bizden ki
buram buram Anadolu ekmek kokusu
toplanıp tandırın başına
başaklar gibiydi insanlar içleri dolu başları eğik
diyor yaşair hani;
o vakitler sular akmazdı yollar bozuktu ama adamlar sağlamdı

çok güzeldi yine

varolun değerli şair
saygımla
Etkili Yorum
kul düşünce
kul düşünce, @kuldusunce
13.11.2016 13:30:47
5 puan verdi
eskiye dair ne varsa
hormonlaşan insanlık içinde
çokca özler olduk
en basit bir örnek vereyim
ben çocukken son baharda kış için
komşu kadınlar imece usulü
sırayla birbirlerine yufka yaparlardı
ve günlerce sürerdi bu ugraşları
şimdi yufkacılar türedi parayla

harman zamanı saplar toplanırdı
tarktör römorku havale yüklenirdi
ayrıca kanatlı at arabalarıda vardı
harman yerine dökülen saplar
makinede saman olurdu
özledim o günleri
burcu burcu kokan yufkayı
nefes almaya engel samanı
Etkili Yorum
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
13.11.2016 12:31:03
5 puan verdi
ne güzeldi şiirler ve türküler
hep ayrılık hep hüzün dolu.
Öyle ya bu millet tarihte doru dürüst gülmedi ki.
yokluk yoksulluk savaşlar vs
hala daha analar ağlamakta bilmem ne zamana kadar.
kalemine sağlık üstadım
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL