4
Yorum
20
Beğeni
5,0
Puan
1915
Okunma
Maktülün dişlerinin arasında çıkarlan deniz yosunları ve hepsetus kemikleri
mekanı cenet olası gibi lanetlenmiş kendi sesine sağır put adamlar ülkesi
yanmış düşlerden, mavi dönenceden geçerken oksitlenmiş saçlarına asılı bir gece,
sokak kedileri ve şehrin en aç çocukları uyumamıştır henüz diyedir öteki
üçüncü türden kriptolarla ölüm istatiği tutan melaike-
Sophien. felsefeden çıkar beni...
orda kimse varmı
sesime ökselenen pukuğa
kuş düşümü bir damla
uykuma girme su
taş başıma üryan
yaşım altı -artı ölüm
yaşam - amcalar
elinizde siyah kan
Atomlarından bir rivayet uğruna dönen dünya ki Galile
Ücra köşesinde tahlili yanlış insanlarla kurulan cehhenem
Sözcüklerin vurulduğu yerden kilidi h’içten esareti yazık hilkat
kelimeleri yanık selüloz düşümsü ağıtlar ülkesi
esir hüzün yakıştı yüzüme diyedir ötekine uzattığım el’im
en güzel rolü seçtim, kutsal kitaplar repliğinden
Pardon, her şey kime ram edilmişti ki bu aralar çok mutlu şeytan
gölgesi bile kandırılmış katilin son rüyası ihtimal
karanlığı kutsamış kimselerin avuç içindeki keder çizgileri
Aesma Daeva körlüğünde hasbehal
çocuk- keder
sanır da ruh
vermiyor diye can
kızar annesine su
büyüyünce anlar
asıl onun kendisini
bir güneş gibi öptüğünü
ve babasının
neden zamansız gittiğini...
Şu aralar kendimi öldürmekle meşgulüm troya kılıcıyla
gök kabuğundan ağlamalar duyulmuyor henüz
sınır çekilir ruhların toplansın denilen yerlerine
kelebekler işte orada kel bebekler kozasında
yeniden yazıla bilirmi kitaplarımız
yontu yapabilir miyim bu cümlelerle
İsa’nın çarmıhında az öce indim
dili olsaydı konuşacaktı. Baba, Oğul, ve Tarih
CC_
...
5.0
100% (16)