7
Yorum
14
Beğeni
4,9
Puan
1158
Okunma

Avuçlarımda ağlıyorken dualar
Nefesinin kutsanmış yerinde uzaklık
Yollara sevda ıradım
Bin selam söyle
Gecesine gündüzüne
Ne aşklar büyüdü o iklimi güzel şehirde
Ezber bozan ayrılıklar yazıldı belkide
Meczup bir şiirin gizlisinde
Ah o tenha bakışlarını kıskanırım şimdi
Efsunlu sözlerin limanına zincirlenmiş
Alfabenin eksilen harfleri gibiyim
Uslanmaz bu gönlüm bir deli rüzgar
Es beni mavinin yeşil hülyasında
Bak o sensizliği yalan saydığım
Ceviz ağacının Ahmet Kaya şarkılı yapraklarında izlerim ağlıyor mu
Yada ne bileyim sor elleri kavuşmamış masum sevgililere
Sonbaharda nasıl kokarmış hasret
Üşümeye başlamış mı adını gülden alan o park
Aynı gökkubbede tarumar oldu yıldızlar
Oysaki iki yürekte tek atıyordu nabızlar
Şimdi bir valizin iç cebinde kırış buruş not gibiyim
Kavuşmalara çeyrek kala temsili bir vapurda martılara döküyorum içimi
Karşıda el sallıyor o masum çocuk
belliki tanışmış ruhlar âlemi ervahta
Gözlerin geçiyor susuzluğumun yangın resmi çöl manzaralı yerinden
Düşümde bir sanrı
sunadım yağmurlarımı
Dönersen bir akşam üstü
Yeleleri savrulan o rengini umutlarıma ısmarladığım adı sukût olan binek
Haydi vur özlemin yükünü
Dörtnala sarhoşluğum.
Efkarımı almıyor
Neşet Ertaş türküleri bitap
Bizâr bir ben miyim
bir ben miyim kaleminin kölesi
Esiri olduğum hayaller gibi yoksulum yokluğunu yazıp gittin bu şehre
Küstüm artık yağmur olsam,
yağmur olsam yağmam, yağmam düşlerine!
Sor beni bundan sonra
sor evsizlere üşümüşlere
Nuray AYHAN...
5.0
87% (13)
4.0
13% (2)