22
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1793
Okunma

yalnız yürüyorum bu hayatı,
olmayan kaldırımlarda
görünmeyen yollarda gidiyorum,
nerede duracağımı bilmeden
kimsenin gölgesini incitmeden
adımlıyorum adsız sokakları.
sallanıyorum zaman zaman,
güneş batmadan şaraplanmış ayyaşım sanki!
gönlüm darmaduman
yüreğim yırtık,
artık ağır geliyor hasret bu yılkı atına
düşüyorum kendimden
bıkkın bir ben atıyor beni yere
çözülüyor sabrım.
sızılarımla sızıp kalıyorum yolculuğumun her molasında,
sıvışıyorum gerçeklerden
düşlerime alıyorum seni,
uykularım kanıyor
kan içinde sayıklıyorum,
cehennem bahçelerinde
yanan bir zakkumun dibinde uyanıyorum.
bazen aynalardan geçiyor yolum,
tozlanmış yılları silerek arıyorum kendimi
gözlerim bulutlanıyor
içim yağıyor;
ağladıklarıma gülüyor,
güldüklerime ağlıyorum
gördükçe vodvil gibi geçmişimi.
yalnız yürüyorum bu hayatı,
kimse beni görmese de dokunduklarım oluyor;
kumral bir kadının saçlarını örüyorum habersiz
sezdirmeden öpüyorum dudaklarını,
nasıl olursa olsun gözleri
gece rengine boyuyorum sormadan.
gecemizin rengine boyuyorum bütün gözleri,
gümüş künyelerinde aynı isim yazıyor
kucaklarında aynı kedi,
her yerde sen
her yer seninle dolu,
ben ise yalnız yürüyorum bu hayatı.