ölüm yıldönümü anısına...

(Ali Adnan Ertekin MENDERES)

İnce, nazik ve narin tam zarafet timsali
Menderes kıvrım kıvrım, bir akarsu misali
Giriftardı sevdaya, mübeccel zatı/Ali
Adnan ismiyle mukim gönlümüzdeki yeri
Hiçbir Ana doğmadı, böyle Ertekin eri.

Ahlakını ölçmeye yetmezdi hiçbir mihenk
Kuran’da bulunurdu, imanındaki ahenk
Okuttuğun ezan ki, Müslümanlara mehenk
Şenlenir Anadolu, Aydın/lanırdı ufuk
Tefekkürde özgürlük, fikirlerde tevafuk.

İnançtı senin mayan, sen inancın özüydün
Görür körlere inat, Hakk kelâmın sözüydün
Edepte zirve yapan Zinnûreyn’in yüzüydün
Prostat yoklaması hayâlı haslete ar
Bir aymazın yüzüne çarptığı tokat kadar!

Kapardı gözlerini ‘Majeste Mahkemesi’
‘İhtilal’ zırvasıyla sindirdiler herkesi
Dindirildi ezanlar, kısıldı halkın sesi
Ne yapsalar nafile, silinmez silüetin
İnfazın isli leke, durur alnında itin!

Ne de çok yakışırdı, İstiklâl Madalyası
Kahramana reva mı, yağlı ilmek sehpası?
Yassıada matemde, ‘yasin’ler tutar yası
Cismin gider dünyadan, ismin kalır mahşere
Gafil sanırki öldün, şaşarım o beşere!

Küfre başkaldırışın, bir hasleti şüheda
Baş verdiğin davaya milyonlarca baş feda
Hoş bir elizan sesi, senden kalan son seda
Nesline bıraktığın mirastı Hürriyetin
Kör kazaya kurbandı, ardında zürriyetin!

Dertleri öğüttüğün değirmen sinesinden
Demokrasi uğruna duyduğun can behsinden
Özlemini çektiğin şehadet hevesinden
Son nefeste sözlerin; “Milletim ah Milletim! ”
“Hakkım helal herkese, saadetler devletim.”

Şükrü Aktaş