1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
700
Okunma
Sarkıtında susuz güller bıraktım
Dipsiz kuyularımın
Mesh eyledim
Teyemmüme talip sevinçlerimi
Ağustos sabahlarında
Zaman şimdi şükür secdesinde
Ben kıraç gün doğumlarında
Gerçek iklimlerde yaşanan
Aşklar uğruna
Uçup giden gül kokuları
Mührünü vururken cana
Laf anlatamaz zaman
Bağrında yangın büyüten gülistana
Her sancılı mazinin yükü
Ölümlü dirilişler getirir aklıma
Yüreği kırık aşklar baş verir
Mesihin keskin kılıcına
Gökyüzü gibi ağlar
İzansız satırlarım
Devasız kırlangıç uykularım
Sonra devasa bir hüzün
Gem vurur aklıma
Hadi şimdi göster kendini
Zapteyle cümlelerimi
Aşinayım oldum olası cevrine
Yaksan da çerağını gönül evimin
Çöl esrarında su arayan bedeviyim
En tılsımlı en asi rüzgârların
Sığındığı yegane viraneyim
Bak gör işte nasıl da cevrediyor
Sana bu har
Sence yeşertirmi gülümüzü
Özlediğimiz nevbahar.
Müşteba Güneş
5.0
100% (1)