18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2630
Okunma

“Gözlerinin dokunduğu her mekân memleketim
Bakı ver de uzamasın gurbetim esaretim
Ahmet Arif hasretinden prangalar eskitmiş
Beni böyle eskitense prangalı hasretin”
Ozan Emekçi
Bir gölgenin ardıdır beklemek
sessizce soyunur tül
perde çekilir kendine
siyah beyaz düş/tü
göğsü soluksuz
abası yok içinin
çıplaklık kadar ayan
sessiz bekleyiştir
bahar yazgısını yakan…
ne vakit güneş düşse gözlerimden
sarıçiçek takar sarı saçlı özlem
bulut toplar, bulut söker yürek
göz göz/e gelse söz sakarlaşır
dişleri sıkılır imgenin…
sular ışırken koyaklarımda
ıssızlığımdır göz çukurları
derin göllerde nilüfer ağıdı
gel uyandır sevinçleri
değmeden uyanamam ki ellerin
bir sabah üstümü örtse yüreğin
dilim şaşkın söz kifayetsiz kalır.
yıkılmış uygarlıktır bu hayat
elleri okyanus, gözleri rüzgâr
sırtımda koca kambur
dokunsam hüzne dağlar ağlar
bitmeyen bir kavga bu sevda
elleri kelepçe, yüreği hasret…
karada kalan düşlü sevgili
deniz dokunsa yanaklarına ne çıkar
su damlası göğsüm
deli yanım çağlayan
yık bentleri sökün gel küfürleri
yüzün gökyüzüne düşene dek ağla
yağmur sarsın hücrelerini
dehlizlerinde yıkan umutlarımın
bir dahası yok susmaların.
ustura yüzlü türkülerde özlem
keskilenir de yaşam
yüzüm perde arkası özleme açar
gölgede bekler çığlık
gelmelere sarıçiçek takar.
...
memleketimde
senin olduğun yerden doğar güneş.