Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

Tırtar / Irıl

Yorum

Tırtar / Irıl

( 7 kişi )

3

Yorum

9

Beğeni

5,0

Puan

1086

Okunma

Tırtar / Irıl

Tırtar / Irıl

kuşluk ekmeğinde,
bulgur aşı,
kese yoğurdundan ayran
içine çintmeye bosdan
ve varısa illem domatiz doğrardı anam
..
ve harımları olanlardan
birkaç pıransa yapra(ğı), temizlik
bi-kaş firenk,
iki baş teze sovan
komşu tarlalardan çocuklarla
bostan, erik gelir,
yerine başka bişiyler gönderilir
sineklenen, küllenen çakılı eşek; ayrıklı, acımıklı
yerlere değiştirilir...

ve
sıra somruklu çocuğa gelir
ezilmiş haşgaşa toz şeker
“püm” içirilir
altı değiştirlir
emzirilir
yazmayla gölgelendirilir
ağlamasına bosverilir

testinin ağzında bez tıkaç halı ipli
ters kapatılmış tasla
serin tutması için üstüne ıslak eski bez
kururdu azık, kap-kacak, testi
fırsat buldukça
heybe gölgeye getirilir bir-kaç kez...

öğle ekmeğinde biraz kestirmek
yorgunluk, rehavet verirdi
kalkmaya yeltenilir gerinerek
üstelik de hayvanları sulamak gerek
mükellef delikanlılar boşverirler
gölgedeki bebeğe güneş gelirdi
yeni gelinler
etişgin gızlar üşenemezdi..

ne yapılır ne edilirdi
eynelin götüne geçilirdi
ısrarla “türkü” istesek “ırıl” denirdi
“ırıl şurdan” diyerek
elbirlik dalga geçilirdi
gülünürdü gevrek gevrek..




öğle sıcağında, güneşin gözünde
bekleyip, gevrer, kor olur kosa böylece,
önce, örs demiri, bir sabitlenir yere,
sonra; kosa dişenir, küçük bir çekiçle

kosa dişerdi babam,
güneşin gözünde...
tık tık da tık tık yüzlerce, binlerce
çekmeli kosayla,
ekinler deste deste,
tırpanla, geniş bir yay çizerek
yıkardı yere

“cevizin yaprağı dal arasında
güzeli severler bağ arasında
bağ arasında
üç-beş güzel bir araya gelmişler
benim sevdiceğim yoğ arasında
yoğ arasında”


bir karınca gibi
rençberin kucakladığı deste
kendi cüssesinden daha büyük
tohumlar ekine,
ekinler başağa,
başaklar taneye,
taneler dönüşecek ekmeğe
ve
karnı tok bakacak geleceğe
ne endişe kalmış, ne umutlar sönük

“evlerinin önü zerdali dalı
pencereden gördüm kınalı eli
kınalı eli
benim sevdiceğim tomurcuk gülü
sensiz lokmaları yiyemez oldum,
yiyemez oldum”











sıkıca kucaklayıp, omuzlayarak
yığında başaklar içeride kalacak
kuşlar deneleri yemesin diye
işimiz biterdi akşam üzeri sözde

“derdim çoktur hangisine yanayım•
yine parelendi yürek yaresi
ben bu derde nerden derman bulayım
meğer dost elinden ola çaresi
efendim efendim benim efendim”


-yığın yüzü-nde başak ayıklayarak
eve gitmeyecek eşyayı,
aletleri saklayarak,
su tarlada kalacak testiye boşaltılır
çocuklar heybeye,
bebekler analarına sarılır

“akşam oldu yine, sardı karanlık
bak yine yollara ağla sevdiğim,
yetti canımıza zalım ayrılık
bak yine yollara ağla sevdiğim”






























DİPNOT
somruk: bebelerin oyalanması (hatta uyuması)için içine şeker ve ezilmiş haşhaş konulan bez. emzik, yalancı meme
yazma: tülbent, seyrek dokunmuş pamuklu bez
dişemek: bilemek keskinleştirmek için keskin tarafın ezilerek inceltilmesi
çekme: karavık, güneyik türü otlar, sütlenip büyüdükten sonra çekilerek yerden çıkarıldığında sütü çekme sakızı olur, bu otlar eğildikleri, kırılmadıkları için kosa ile biçilen ekinleri ayak ile toplamaya yarar
• Pir Sultan Abdal



Çalı/ 1619

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (7)

5.0

100% (7)

Tırtar / ırıl Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Tırtar / ırıl şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tırtar / Irıl şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
cano0606
cano0606, @cano0606
11.7.2016 00:14:45
5 puan verdi
gönül sesiniz hiç susmasın
Sevgi ve saygılarımla...
Etkili Yorum
VAZO
VAZO, @vazo
10.7.2016 12:07:24
5 puan verdi
bir karınca gibi
rençberin kucakladığı deste
kendi cüssesinden daha büyük
tohumlar ekine,
ekinler başağa,
başaklar taneye,
taneler dönüşecek ekmeğe
ve
karnı tok bakacak geleceğe
ne endişe kalmış, ne umutlar sönük


Tarım ürünleri üreten çiftçilerimizin tarlada nasıl zor şartlar altında
çalıştıklarını açıklayan yöresel şiveli şiirinize tebriklerimle.Saygıyla.
Atatürk’ün, “Köylü milletin efendisidir” diyerek, toprağa bağlı yaşayan
ve çalışan insanlara büyük ilgi göstermiş ve sonraki nesillerin de köylüye
ve çiftçiye, kendi gözüyle bakmasını ve onlara değer vermesini istemiştir.
Çiftçiler eskiden toprağı ilkel araçlarla işler ve oldukça fazla emek sarf
ederek ürünlerini elde ederken,günümüz de,gelişen teknoloji ile, tarlalarında
modern makineleri kullanmaya başladılar.
//ÇİFTÇİLER
Dinle çiftçilerin garip halini
İlkbaharda çifte başlar çiftçiler
Hiçbir zaman işten çekmez elini
Durmaz yıl on iki ay, işler çiftçiler

Ölçer tohumunu, koyar sekleme
El gitti der oğluna, haydi bekleme
Tarlası herk ise, ya ikileme
Tohumu toprağa aşlar çiftçiler

Evvel buğday eker, sonra arpayı
Her gün gazla saçar kuşların payı
Tarlada görürse kuşu, kargayı
Döner sapanınan taşlar çiftçiler

Tohumunu kurtarır, bekler yağmuru
Gider, gelir, bakar, tarlası kuru
Yağmur geç yağarsa, yüzün azdırı
Bekler bulutlardan yaşlar çiftçiler

Yağmur bol olursa, güler yüzleri
Bakar göğ ekini görür bizleri
Çayır çimen bürüyünce dizleri
Öküzün boyunu hoşlar çiftçiler

Kimi pulluk koşar, kimi makine
Kimi eski çifti kullanır yine
Bol bol gözü doymayınca ekine
Şaşar, nideceğim nişler çiftçiler

Ekin firik, ığış ığış yellenir
Bıldırcınlar arasında dillenir
Gelinler al giyer, kızlar sallanır
Bulur ırgatların çiftler çiftçiler.
AŞIK VEYSEL ŞATIROĞLU//
Etkili Yorum
Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
10.7.2016 00:39:34
5 puan verdi
Bizde gün çıkmadan işe gidilir güneş ısıtmaya başlayınca sabah yemeği denir evden getirilen ekmek peynir çökelek hali vakti yerinde olanlar(çayı şekeri) birde çay kaynatırlardı yemek bitiminde işe başlanır ve öğlen gün dönümünde ağacın gölgesinde süzme yoğurt ayran yapılır içine bir salatalık ( varsa) ve ekmek doğranır yendikten sonra herkes biraz kestirirken erkeklerden çekic ve örsü alan tırpanı döver hazırlardı 1-2 saatlik dinlenmeden sonrra ya ALLAH denir ve işe başlanırdı...... o günlerin bereketini güzelliğini ve zorluğunu anımsadım usta............Eyvallah
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL