13
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
2381
Okunma
Hiç yaşanmadı bu yıl. Ölündü.
Avurtları patlamış günler dolaştı sokaklarımızda.
İhanet biriktikçe birikti.
Mayınlardan, kurşunlardan, sanal dalaşın bombalarından artan
kekre bir korku doluştu boğazımıza.
Bütün bir yıl ekranların kirli kıyılarına bulanan cesetler.
Bütün bir yıl antetli sınırların kanlı gölgesi...
Aşk yaşanmadı bu yıl, susuldu.
Güllerle bomba seslerinin arasında
haziranın kanlı ilmeği dolandı boğazımıza.
Kuzu postuna bürünmüşken vahşet,
sabrın çatlayan taşına batan gemisini bağlıyorum insanlığın.
Gnostik bir felaket! Göz bebeklerimde.
Asrın yaralı boğazında Semudî bir çığlık dolanmakta...
Simsiyah hicretlere sürülürken soluk etekli kadınlar.
Barbar bir sancıyı kuduz sınırlardan alıp kapımıza yığdılar.
Zehrevan ilmeklerle boğuyorlar şimdi Allahuekber seslerini o kemanî çocuklar...
Düş kurulmadı bu yıl, kırıldı en nazenin yerinden.
Ah ki farklı yönlerle kürek çekenler sevişmekte
elim iniltilerini duyuyorum birkaç meridyen öteden...
Dağlarda, ovalarda, barış prömiyerlerinde yenildiler
Kirli seslerle uğuldayan adamlar
Sivil ihanetler büyütüp kuyuya saldılar kardeşlerini
Yeşile boyayıp eylülün kızıl iplerini.
Umut edilmedi bu yıl.
Korkulu anılar birikti şakaklarımızda.
Acı ağıtlar serpildi şımarık bulvarlara.
Dört yanımızda havariler, vaizler, terbiyeciler...
Durmadan ölülerin zamanına iliştiriyorlar gözlerimizi
Ne yana dönsek o kancık düşlerin ulusal marşıyla tetikte beklemekteler...
Öyle üzgünüm ki
Bütün karanlıklar yanıbaşımda
mesela yatağına kin besliyor artık nehirler.
Evlerin pencerelerinde tuhaf ve kimsesiz perdeler.
Mesela yüzümüzde o korkunç, o boyalı maskeler...
Bir ölümcül kuram ki
İçinde hepimiz ölüyoruz sevgili...
5.0
100% (16)