25
Yorum
83
Beğeni
5,0
Puan
2113
Okunma

Yıldızlarını kaybetmiş dört dönüyor
sararmış zaman üstümüzde
eli böğründe sokakların alacakaranlık
habis bir sevda işgaliyet merhametsiz
buz kesik yürek kin öfke pıhtılaşmış
her tıksırıkta yoksulluk kaplıyor
evcilleşmemiş yaban domuzu kan kusmakta
çürük yumurta kokusu sarıyor zibidi ölü ceninlerden
burun duvarını yırtan ağır bir koku geliyor
yuvarlanıyor ayaklarımızın dibine kan kırmızı akarsulardan
tutup ensesinden zille tokat atamadığımız
Yıkıyor kentleri kalabalık bataklık
yağmur yemiş ormanlar gibi çürümüş
arsız ot kokusu yuvarlanıyor ayakucuna
sarıyor gövdesini verem otları uygarlıktan uzak
demokrasiden muaf
kışlıyor tüneklerinde yarasalarla arkadaş olmuş
inlerinde delik deşik
insan demeye bin şahit ister kulun köpekleri
kaçırılmış kızlarla meşrepte
ahh! bıngıldaları hint keneviri içinde yırtılırken
at kestanesi çekirdeğinde inim inim inlemekte
tüp gaz başlarını kesip gübre barut dolduran peşmerge ocakları
bilim kurku filmlerini geride bırakmakta hayvan mezarlığında..
II
durma geç geç diyen haysiyetsiz yöneticiler
çare umduklarında akil adamlardan
pirinç tanesinde taş ayıklarken
bebek katiline mektup taşırken de
el sıkışırken memleket satılırken
yerin altında taştan ekmeğini çıkaran kömür işçileri
paşalar gibi bakıldı imralıda terörinst elebaşı mudanya sahilinde..
off! yağmur dokunur yine gözlerime yüzüme
üzgün bahçede güllerin suya kavuşması
damıttınız hüznü ömrüm ülkemin saldınız ölüm korkusunu
nasıl sindirdiniz
Ra’ya açılan yaprakların elleri avuçlarında maviye hasret
başında dünyanın yükü dün benimdi bu gün senin yarın elin!
başımızda gökyüzünün çatısı ömrümün aşk tanrıçası
yık tapınakları kırılsın gönül mabetimin krallığı senin elinden!
vakitsiz öten horozun başını keserler özüm
ruhumun çengelli iğneyle tutturduğum gökyüzüne
ah memleket sevdasına benim kalbimin anahtarlığı
yak bütün abalarını kadını kısrağı atı
atı alan bağdatı geçti mısırın fravûnları
babilin asma bahçerinde hep bir sevda uğruna
taç mahâl sevdanın sahibi şelâle gibi akar gider
Afrika topraklarından şiirlere konu olan nil nehri
ardına bakmadan
III
kemikleri sayılan kara yazgılı kara derili çocukların
gözyaşlarına bulaştırır
koskoca alem akıtır ahlarını avrupa birliği
bir kaç hurmaya sahûra kalkan peygamberler inadına
şimdi bal kaymak akıyor sofralarından saray delisi krallıkların
kaçakçıların sanayii devlerinin çöplüklerinde midesi geniş
ve küstâh çiçekler solu/yor
dünya bahçesinde açlıktan değil kolestrolden kalpten
sindiremedik ölümün kapıya dayattığı azraili..
sivil toplum arap baharı doldu taştı çanakları
kuzu postu yaygıları
kazan kebabı pilav üstü derken dünya göçtü
bir ısırık oryantilizmin elma yanaklı hatunları meze ediliyor
sarıklılar hutbe okuyor abdent almadan sonradan görme jönleri
onun içindir ki sahradır çöl toprakları
onun içindir ki; parsayı koparmak için
dubaide yükselen deniz üstü gökdelenlerden
aç üstüne bina yaban zina yapanlardan dolayı
paylıdır kıyametin kopuşundan
bilipte susan dillerin lâl bağlaması
bir sen mi şair oldun!
kapat gözlerini... ölüm bir fenerin bataklıkta uyuklaması...
Nurten Ak Aygen
01.07.2016
Değerli seçki kuruluna teşekkür ediyorum... Mübarek kadir gecesi tüm edebiyat defteri sakinlerinin kutluyorum... Ve aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun!!
5.0
100% (57)