11
Yorum
27
Beğeni
5,0
Puan
1001
Okunma

Hicap edilesi birliktelikleri, cehennemden
Devraldığı sıcaklığı mecra bellemiş
Kifayetsizler durağında,
Çatık kaşlı kelamını arz eden münafık gölge.
Sığındığım haznesi yine hidayetin kucağında,
Devre arası yalnızlığın erip ereceği o çatı.
Muzdarip olmaktan öte,
Henüz yazılmamış bir kehanet.
Babil’in asma bahçelerinden çalınan o zafiyet
Yüklü kerameti ile
Nöbete duran bilinmezin indinde,
Yarılan gök kubbeden yağan rahmete
Yüklediğimiz ve kaçamadığımız temennisi
Gönlün ki mümkün mü ayrı düşmek,
Sona çeyrek kala,
En asil sunumu aşkın diasında,
Bir yürekten kopan nedamet
Yüklü bir vurdumduymazlık kadar kaykılmış evren,
Rabıtası ne gerçek ne de yalan.
Sufi’nin dilinde yoksun,
Gönlünde vurgun,
Suretinde süzgün bir gölgeden
Medet ummakla eşdeğer olsa da
İkrarı yüreğin,
Sefil rotasında müzmin beşerin
Yine de sonsuzluğa ısmarlarken mutluluğu
Değil mi beyhude,
O revnak simgede düş kımıltılarına
Yüklediğim bedbin ve soyut tümcelerde gezgin
Bir imge kadar yoldan çıkmış olsam keşke.
Yine de dirayeti ölgün günün,
Semazen ve damıtılmış o mutaassıp lehçede
Rehin düşmekle mükellef olmanın
Yüklediği şükür kadar emsalsiz
Mutluluğun haznesinde.
5.0
100% (23)