15
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
2167
Okunma

....
ey aşk
farzet Aurora’yım
sen de mucizevi şafağım
gül renkli parmaklarım uzanırken gökyüzü salıncağına
ve gözlerimi esir almışken sadâkatinin en görkemli resitali
işte o an
bütün kötü bakışların zehirini
akıtıyorum bana yakıştırdığın masumiyetimle
kâh şatafattan uzak bir kraliçeyim gönül mihrabında
kâh Afrodit’im deniz köpüklerinden doğan
sen de beni karaya çıkaran en görkemli deniz kabuğum
yada Nagihan kimliğimle bir hiçim çoğalırken seninle
gün be gün daha çok severken seni
en meczup
en çılgın çocuğunum
sekiz saniyede kayarken o kaydıraktan
ve kırmızı-beyaz renk cümbüşünden tebessüm damıtarak
bayrak bayrak açıyorum iki yana kollarımı
haykırıyorum seni ne çok sevdiğimi
-duyuyor musun aşk?-
toprağın ruhumuzu öptüğü
ölümsüzlüğe doyduğumuz o yerde
veyahut beni kâinata, gök küreye sığdıramazken
Flora’yım çiçek bağışlayan doğana
Ra yıldız yağdırırken gecenin peşgirine
farzet sen direnme gücünün temsilcisi Herakles’sin
ben ise gençlik tanrıçası Hebe
ayın koynuna tespih tespih dizmişiz özlemleri
merkür, venüs, mars, jüpiter,satürn, uranüs, neptün , plüton secde ederken aşkımıza
yeniden doğduğumuz günün en şükürlü kıblesinde
sonsuzluk boyu sevmişiz birbirimizi...
Nagihan Ergül
5.0
100% (28)