5
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1696
Okunma

“-sabah serinliğinde nadastaki öküzleri
boyunduruktan bırakırdık kuşluk vakti”
iki tekerlek üstünde sap yüklü kağnı
boyundurukda da koca öküzler vardı
tarlaya tekerlekleri batıran,
yolda çiğilleri ezen sap yüklü kağnıyı
iniş-yokuş demeden sapları
harman yerine taşırlardı
öğle sıcağında çaresiz hayvanlar
bu defa da harmanda dönmekten usanırlar
taneyi serpine,
samanı-samanlığa taşırlar
gençlerse nallanırlar,
kocamışlarsa satılırlar
celep "-çok dedin arkıdeş len
varıp-gedip de ben bunu
çifte goşmecen"
bir yandan da dişlerine bakmaktadır
ama sözde çifte koşmayacaktır
buruk bir bakışma
ala öküzle aramızda
bir mahsunluk çökmekte
ikimize de
ne de olsa
onca yıldır
kahrımızı çekmekte
dün çift süren,
kağnı çeken
dövene yüklenen
sap, zahire, saman
tarlaya gübre
değirmene unluk çeken
kışlık çalı
ev yapılırken
kerpiç,
havut,
söğüt, taş taşıyan
kağnıya koşulan
ve artık
kasaplık olan
ala öküzle
nedense?
vedalaşma zamanıdır
yıllar yılı,
bir köşesinde yattığı
ahır artık dardır
kağnılar dolusu
saman çekip doldurduğu
samanlıkta saman azdır
yıllar yılı
hizmetinden kalmadığı
çiftçiye göre de
artık kocamıştır
ya da
falancada
“eyi bi dana var”dır
koca ala öküzün,
koca koca gözlerinden,
koca-koca kahredici yaşlar süzülür
kuyruğuyla at sineği kovalar
başını bir o, bir bu yana döndürür
ben naçar,
koca ala öküzüm naçar
Resim
Hacıbey nam Hasan Altınay
Cennet mekan olsunlar
Çalı: 1484
5.0
100% (5)