6
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1275
Okunma

Gırtlağıma kadar
çığlık
sonrası iç güveysinden hallice...
Şu dağın ardı
yetim mezarı
dağa değen kuşun kanadı kan...
Herhangi bir günün
dünleşip
gidişini izliyoruz elimizde kumanda
dilimizde lakırdı
Sigara içiyor musun diyene
İyilik güzellik diyorum
başımıza ne geliyorsa güzellikten geliyor
ah
Bir güne çirkin yatıp
çirkin u/yansak
belki geçer bu huz/ursuz pişmanlık
İçimde bir yer sürekli kendinin tekrarı
devrik Pinochet heykelleri kadar geveze
ve sarhoş pezevenkler kadar mutluyum
Şilide bir köy say beni
öldürülüp durayım iki dudağın arası gülüşe baka baka...
Sayamıyorsun değil mi
işte böyle
Herkes kendi yarasını münzevi bir sapkınlıkla sahiplenip duruyor
ve bunu savunabilecek kadar arsızlaşıyor...
Gırtlağıma kadar boşluk
sonrası ellerin
sonrası göz göre göre göğüslerin...
Umuttan nem kapıyorum
unutup duruyorum aklımın iplerini
aylak ayak parmak uçlarımda
Parlak yalnızlıklar
ışıklar neonlar
Neronlar, Adolflar, Francolar Pol Potlar, Coniler
Isıtıp ısıtıp önümüze konan bu yemeği lezzetliymiş gibi yemenin neresi akıl işi...
Ölümlü olan beden değil ruh
önemli olanın boyu olduğu kadar
ölümlü hemde.
İktidarsız adamların erkeklenip kadınını döverek boşalması kadar
dönek bu gezegen...
Halıya basma
Çimlere basma
mayına basma
üzerime basma
basıp gidiyor hayat
nasıl da güzel gidiyor bilemezsin...
Çıkarıp vuruyorum masaya sesimi
titreyip duruyor
dalında
gün
şimdi bir sevişsek apartman uyansa
Alt kattakiler üçüncü çocuğu yapsa
Üst kattakiler ölmeden önce son tangoda
şimdi bir sevişsek
uykumuz orta yerinden bölünüp kalsa...
Çıkarıp vuruyorum masaya nefsimi
Bu yazdıklarımın şiir olduğunu
idda edecek kadar
iğreniyorum
bazen uz/aklardan
Yol üstü yolcu kerhanesi bu çağ
bi öldürüp bıraksalar
yarin terlemiş koynunun ortasına...
5.0
100% (11)