3
Yorum
15
Beğeni
4,9
Puan
1222
Okunma

As kendini
Boynundan değil ayak parmak uçlarından..
Bizden Türkü olsa payımıza
Neşet Babadan Zahide düşer .
Ve şu turnalar deli ediyor beni
kim kuşların kapısını açık bırakıp göğe salıyor her sabah...
Aklını başına topla diye eskiyor göğsüme tırmanan gölgem
aklımın içi kağıt kesiği
Dilimin ucundaydı dün gece dili
ve bunlar hep rüya
koşarak uzaklaşıyor benden bir ileri iki geri
Ah delirişimden değil deliremeyişimden bu öfke...
As kendini
yada
gözlerinden başla öldürmeye
yalnızlık dediğini.
Çelik çomak oynamıyoruz burada
Delik deşik içimizde ki kalp denen meret
ağzımı nehirlerine dayıyorsam eğer
sövüp duruyorsam ara sıra ağız dolusu
küfrün edebiliğinden değil
Benim edepsizliğimden sual olsun
sabahları zor edilmiş günler...
Tavanda bir çatlak
göz göze diz dize bakışıyoruz aylardır
bakışıyor gülüşüyor sövüşüyor uyuyor ve uyanıyoruz
İnsanın bir çatlağı olmalı
Kafasını sokup sokup çıkarmalı
Tahriş olana tahrik olana değin...
Kötücül bir tohum şiir
ne zaman yazsam
gelip geçmeyen bir ağrı oturuyor sol yanıma
Gelmişine geçmişine sövmekle de olmuyor artık.
Alnımın ortasında bir ur yaşamak
Piç doğmuş çocuğumuz piç büyümüş
piç ölecek...
Tanrının elleri vardı ben çocukken
düşünce kanayan yerlerimden öpüp
saçlarımda elini gezdiren
Sonradan öğrendim annemin elleriymiş onlar...
Tanrının gözleri vardı ben çocukken
yokuş aşağı koşarken
düşersem diye bakmaya
sonradan öğrendim babamın gözleriymiş onlar...
Şimdi olsun
hemen olsun
yine olsun
diyemiyorsun bazen
İnsanın elleride gözleride ölümlü olduğundan
Vakit dar gülüm
vakit kötü
Sen hangi dağda açarsan o dağ Ferhat mezarı olsun.
ben seni annem gibi sevip
babam gibi kahramanlaştıra bilirim gövdemde...
Bu söylediklerim mal beyanıdır
urbam yırtık
torbam delik
sevmeye geldik dünyanın ortasına çırçıplak
kök salmaya değil...
5.0
92% (12)
4.0
8% (1)