4
Yorum
11
Beğeni
4,8
Puan
1615
Okunma

Irzına geçilmemiş bir yaram var şurada
kabuğu kaldır ağzını bas usulca
Kaldırımda bekliyor şehir, silah, para ve pul östrojen kokan bacak arasıyla
Biliyorum
Şiiri savunmanın alemi yok bu çağda.
Aleni olanı kimden gizliyorsun ey insan
kul görmese hâk biliyor
Gece yarısı
yastıkta fotokopisi çıkıyor yüzünün yâr ağrısı...
Bir mevsim olsan hangisi olurdun diye sorulduğunda
ben nevresim olurdum hep
sırf çıplak bir vücudu sarmak merakından değil.
Naftalin kokulu sandıklara saklanmış bir genç kızın hayalleriyle beraber çürümenin kutsal bir yanı olduğuna...
/ Çiçekli düşlerin için seni suçlamıyorun
seni çiçeksiz
bahçelerde çürümeye bırakanlara küfrüm
Yüce dağ başında
kar kurtlanırda insan yüreğindeki balçıktan kurtlanmaz /
Aynı şiirin bilmem kaçıncı tekrarında
aynı mısranın
aynı hecesinde takılıyor ağzım
Daya gögsünü emzir yarım kalmış hüznümü
Kanımda kirlenmeye yüz tutmuş çok şeyden sadece biridir yalnızlığım...
Birilerinin vesvesesine boyun eğip köşesine çekilmiş bir varlık artık şeytan...
Bir mayıs gece yarası titreyerek geçmez hasret
şiir dediğin aşktan
değil
kandan mahsül...
Kendinizi nasıl tanımlarsınız sorularına şunları yazmak istedim hep...
Memleket gibiyim
delik deşik
kan kokuyorum
Sıcak çorba görmemiş evlerin ramazan çadırlarını bekleyişi gibi bekliyorum
gözlerimde bir kadının
öpülmemiş kasıklarını...
Yedinci gün yedi şiirle yakacağım sobayı harlaya harlaya
yoksa üşüdüğüme değil
arsızlığımın cürmü büyük
Öperek sayabilirim ben kaburgaların arası uzaklığı...
/ Kayıp kaburgamın hesabını verebilecek misiniz efendim
ben bir inkara bulaştım
recm edilesi yürek
durana değin dolaştım... /
5.0
90% (9)
3.0
10% (1)