1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
954
Okunma

Benlik zincirini kırıp da gel ki,
Gökte melek ,yerde kul alkışlasın
Bakarak aynaya gör cemalini;
Gözde sürme ,yüzde tül alkışlasın.
Kaşların altından kaçamak bakıp,
Zülfüne gümüşten pensleri takıp;
Omzundan beline doğru bırakıp,
Dağıt saçlarını, yel alkışlasın.
Candan selam verip alındığında,
Yarin vuslatında kalındığında;
Gülşene girip de salındığında,
Bülbül gıpta etsin, gül alkışlasın.
Ne kadar marifet var imiş sen de
İzleri hükümran oldu bak ben de
Senden bana haber getirdiğinde,
İnlesin direkte tel alkışlasın.
Hayalin yapıştı gözdeki cama.
Hüma olup can verirsin sevdama.
O servi boyuna ,suna endama
Giyince sevinsin, çul alkışlasın
Kum şelalesinden kaleler kurup,
Girerek içine susca oturup;
Mecnunu ahunun gözüyle vurup,
Leyla’yı unutsun, çöl alkışlasın.
Sorma artık bana yolculuk nere?
Çıktı gönül senle kutlu sefere
Önce sürüp yüze,sonra göklere
Açılsın duaya el alkışlasın.
2 Mayıs-2016 / Ankara