5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2357
Okunma

Sen gittin;
Ruhum bedenime
Bedenim ruhuma yabancı kaldı!
"Sen benim nurumdun."
Sen gittin;
Geceler aydınlığı esir aldı!
"karanlıklar içinde hapsettin beni."
Ellerim kaleme, gözlerim yollara bağlandı...
Kör, sağır ve dilsiz sayfara döktüm içimi.
"Sen benim Aydınlığımdın"
Senden sonra
Kırgınlıklarımdan duvarlar ördüm, sustum...
Çünkü en çok kırılan kalbimdi
Binlerce parçaya bölünen ve her parçada
hala izlerini taşıyan da
Yine, kalbimdi...
Gidişin kadar sessiz ve kimsesizdim...
Bekledim...
Kimseyi sen niyetiyle sevmemek için
Ve artık bir daha kimsenin ellerinde parçalanacak,
un ufak olacak bir kalbim olmadığı için;
Ne duyulsun istedim sana sesim...
Nede bir başkaları duysun istedim;
İçimde hala kırılmakta olan hatıraları.
Oysa
Soluma doğru
dört nala koşan toy bir heyecandın sen.
Esip gürleyen,kah şahlanan, kah hırslanan asi yanımdın.
Sen benim
sesimin kadife yanıydın...
Artık anlam yükleyemez oldum hiç bir şiire...
Sebeptin sen.
Seninle bizim aramızda
Kimsenin kopartamayacağı bir
bağ olmalıydı hani?..
Öyleyse
neden yollarına dağ gibi engeller bırakıp gittin?
Şimdi bil ki kıyametim yakındır
İkindi vaktidir ömrümün...
Bil isterim.
Vasiyetimdir
Mezar taşımın hemen yanına bir kalem istediğimi yazdım.
Belki bi ara uğrar da,
bu unutulmaz eserine
İmzanı atarsın !
Remzi Kurnaz
5.0
100% (15)