öyle günler geçiriyorum ki
başka günlere hiç benzemiyor
yağmur gibi hüzün yağıyor üzerime
ne bereketli bir mevsimdeyim
ne doğurgan bir aydayım
her yanımdan hüzün akıyor
cehennem çiçekleri filizleniyor ruhumda
dikenleri kalbime batıyor
rengini kanımdan alıyor

sen yoksun ya, sanıyorum ki ölmüşüm
şehrin kalabalığına gömülmüşüm
sesim soluğum kesilmiş, betim benzim atmış
adımı dahi unutmuşum
sahi ben kimim söylesene, kimliğimi kaybetmişim,
kütüksüzüm ama kör kütük sevmişim
nereden geldiğimi, kimi sevdiğimi
ve ölesiye özlediğimi bilmiyorum
gök böyle ıslak mıdır gözlerimde
ölüm böyle güzel midir canımda
ayrılan hep böyle el midir bana


24 saatin tamamı yokluğuna ayrılmış
bu ne güzel bir rezervedir yokluğunda,
referans kahrından, reverans ahından
24 saat ölüyorum, 24 saat kahroluyorum
daha ne diyeceğimi bilemiyorum
bir çocuk ağlamasın yanıbaşımda
iki gözüm iki çeşme ağlıyorum
bir genç sevdiğinden kopmasın, görmeyeyim
yüreğimden yerinden sökülüyor
içimde yaşam adına ne varsa parça parça dökülüyor

ah be elalım, sen ne yaptın bana böyle
güler miydin bensiz, gider miydin sessiz
bırakır mıydın habersiz, görsen ne hallere düşmüşüm
ne ellere mahkum, ne dillere sakız olmuşum
Allah’ını seviyorsan dönme bana bir daha
yüreğim yokluğunda seninle hemhal
hem gelsen neye yarar, can firar
akıl külliyen zarar, kalp kırar

beterin beteri varmış da
sensizliğin beteri yokmuş be sevdalım

neler olmuş bana böyle, tanıyamıyorum kendimi bile
aklım başka havalarda, kalbim başka kalplerde
dudağımda tek isim, gözümde tek resim
sensin benim eşim aşım, işim gücüm sensin
kaşım gözüm içim dışım
varlığında dahi bir anlık yokluğuna alışamayan
yokluğunda sensizliğe nasıl alışacak

neler olmuş bana aman allahım
bilmek isterim neymiş günahım