2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1166
Okunma
Hani bir ölüm diyorum
Aşktan hep uzak halde
Gül yeşermemiş bir mevsimde
Gecenin en zifiri karanlığında
Bir ölüm diyorum hani
Gelip beni bulsa
Namlular doğrulsa üstüme
Ve ben açsam kollarımı
Bir özlemle kucaklaşır gibi
Hiç olmadı bir bıçak olsa
Karanlıktaki tek ışık hani
Ben yüreğimi koysam ortaya
Sokakta ölüm sessizliği olsa
Diyarbakır beni dinlese diyorum
Kulak verse hani yüreğime
Yaralanıp yere düşeyim diyorum
Sonra ben diyarbakırı dinlesem
Her nefeste yürek yangınımla
Sonra muhabbete dalsam diyorum
Diyarbakır ile dertleşsem
Gökyüzü tanık olsa bu muhabbete
Yağmur da yağabilir sonra
En içten bir duygu seliyle
Hani diyarbakır diyorum
Derdini anlatsa bana
Gider ayak bende rahatlasam hani
Sonra diyarbakır da rahatlasa
Bilirim seni ben desem diyarbakıra
Surlarının içinde mertlikler vardır
Dimdik durup kale gibi yıkılmayan
Dicle nehri bir huzura akar hani
Ey gönlümün başkenti diyarbakır
Bir ölüm olsa diyorum hani
Aşktan uzak halde olarak
Çünkü aşk oldu mu
Ölüm olmaz bilirim
Aşk oldu mu yar olur
Yar için şehadet olur
Bende şehadet isterim hani
Ama ya layık olamasam
Bu yüzdendir ki
Ölüm diyorum hani
Gül yeşermemiş bir mevsimde olsun
Toprak hiç mi hiç incinmesin
Böyle bir ölüm ancak geceye yakışır
Şafaklara uğramasın gidiş vaktim
En karanlığa döner giderim ben
Şafaklara kan değmesin hani diyorum
Hiç bir umut şafak vaktinde vurulmasın
Ben diyarbakır içinde diyarbakır gibi
Yıkılmadan dimdik dururum
Yürekten hasret kokan bir tarih içinde
Hani kefende yetmez bizim yigitligimize
Ama kaç sürgün kaç zindan gördüysek
Pranga tutmayan umutlu yüreğimizle
Acıları alıp prangalayıp götürürüz
Hiç bir hasret vurulmasın diye zincire
5.0
100% (2)