1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1677
Okunma

Renkler salıp asırlardır akıp giden sulara
Kimi ömürlük, kimi de çeyrek yaşanmışlıkların
Peşinden sürüklensek şimdi fütursuzca
Vaktini doldurup düşen yaprak gibi
Utkular sıralasak yabanıl dilimize
Onurumuzu durmadan kemiren şu yaşamda
Kanatlı bir mutluluk atıyla savrulsak uzaklara
Islak özlemler biriktirip hazan çürüğü avuçlarımızda
Yutkundukça içimizde düğüm olan yalnızlıklarla
Cılız saçlarımızı rüzgâra verip koştuğumuz anlara
Bir dağ yamacına ulaşmak telaşıyla yüreğimizin
Sokulmak yabancı bir şehrin umarsız tenhalığına
Hangi türküdür bıkmadan söylediğimiz dilimizde!
Hangi mahrem düşlerin çığlığıdır gönlümüzdeki!
Yağmurlar yağdıkça tenime paklanırım derinimde
Okşa yabanıl yalnızlığımı, sussun artık şiirler
Özlemler getir yine bana, kesilsin artık sesler
Her çığlık yangın değildir, aşka sığınsın anlar
Dermansız yaralarıma savrulsun bütün tuzlar
Yorgun ruhumun aynalarında vakit güze vurdu
Gözyaşımın raksında bile ihtişamlı yalnızlıklar
Selahattin YETGİN
5.0
100% (6)