4
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1364
Okunma
"Xem tu yî, xemrevin tu yî"
iki gözüm
sen yine de bunları okuma
kal hayatla
birileri nefes almalı
ve geçmeli yollardan
sonra kaybolmalı.
iki gözüm
öyle olmuyor işte
öyle incitiyor ki
sığ sandığın sularda boğuluyorum
aynada gördüğün bir çift gözden mahrumiyet değil
bu kadar uzağın ya da akmayan zamanın hiç değil
düğümlenmiş hayatlar ve nefesler silsilesi
ısrarla daha fazla teklerken kalbim
anlamsızlığın içinde yok oluyorum
yoksun
çarpa çarpa var olan cesetler
her yerdeler
iki gözüm
burası *
çınlıyor yalnızlığı, yankısızlığı
hâlâ dağlar yolumda
her yerden ve her şeyden geçtim
geçilemedim
daha nereye gidebilirim?
gözlerimde ölü serçeler
yorgunum kendime vurmaktan
halim yok anlatmaya
piyano tuşlarından dökülen
yakılırken yakan ağıtlar
gibi hayat. bu hayat.
desem, sussam, iç çeksem.
anlar mısın?
toprak doysun, toprak hıçkırsın
bağrından kopup gelsin eceline suskun
eceline tanık, eceline sadıklar.
sen, böyle, hiç gelme.
burası; yaprakları sökülen isyan. merkez.
umudun efsane olduğu dünyada
çok da yaşayamamak sorun olmamalı
ve gidip gidip kaybolamayanlar
aklını yitirince muaf sayılmalı.
nihayetinde iki gözüm
beni gözlerinin buğusundan
dumanlarına bağışla bu şehrin
isine, sisine
en yangın yerine.
5.0
100% (10)