Havaların ısınmasına rağmen
Halen sigarayı bırakmayan
Çok katlı bir gecekondu bacası
Nasılda iştahla tütüyor dumanı
Oturduğum binanın balkon
Açıklarına yetişiyor ihtişamı

Rahatsız oluyorum olmasına da
Ya hasta ya lohusa ya da üşüyen
Çoluk çombalak varsa evde
O zaman ne derim kendime

Dolayısıyla burası çok katlı
gecekondu mahallesi

Sonra ikna ediyorum kendimi
Zaten buraların ne kışı ne yazı
Ne de baharı belli,

Her mevsim aynı renk, aynı ton
Çok katlı binalar mevsimi
Aralarda tek katlı gecekondu
Tütme mevsimi yaşanır hani

Boyuna posuna bakarsan aldatır seni
Her evi doğal gazlı sanırsın
Ha bir de gitmezsen parkına
Ne kuş sesi duyarsın,
Ne de ağaç gölgesi görürsün

Burası çok katlı gecekondu mahallesi
Ara sıra karşı pencerelerde
Muhabbet sesi, kanarya sesi , çatı kasveti
Hangi evin kedisi miyavlıyor sesi

Eskiler anlatır masal gibi ;
“bir zamanlar buralar bağ bahçe yeşillik idi
ellerimizle topladığımız domatesler,
komşularla yenilen muhabbetler vardı”
Şimdi ise kalabalığa sıkıştırılmış hayatlar

Bir de caddeye konuşlanmış akrep ve tomalar
İş dönüşü polis aracı çapulcu, gezici, partizancı,
Sempatizancı kovalamaca peşinde siren sesleri
Şafak orospuların operasyonu helikopter uçuşu
Bir de oyun oynamaya yer ve zaman bulamayan
okul dönüşü vakitsiz çocuk sesleri
Bir tek değiştiremedikleri onların neşeleri

Bizim buralar çok katlı gecekondu mahallesi
Tanıyoruz biz onları………