2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1816
Okunma

Bana bir kadeh yağmur suyu getir
hüzünle götürdüğün bulut aşkına
hani nemli bir sonbahar akşamında
yol/yön bilmeyen yeni yetme aşk gibi
gölgeye vururken yılgın ağaçları
ve suskunluğa koşarken yılkı atları
az sonra bir daha dünya ahirette
kavuşmayacak ellerimiz hatırına
getir ki içeyim belki soğutur içimi
Bana bir kadeh deniz suyu getir
Sahraya dökülen Kızıl aşk gibi
iris çiçekleri de dokunur içime
dalgalar hep yaralıdır ya denize
ve dağlar yalnızdır bilemezsin
gökyüzünde
Öyle ise Yunus aşkına
yakamozla serabı bir fısıltı
dök gözlerime
ve sessizce ateş böceklerini de
örtün üstüme
ki laciverdi ay ışığı altında
dolunay düşsün çiy kalbime
Bana bir kadeh gözyaşı getir bu gece
toprağa ekilmiş sözcükler gibi
helalleşelim sessizce
bilirsin hep dokunur bu son demler içime..
5.0
100% (9)