15
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
2655
Okunma
Bir fon ile yanılır bazen tüm bilindikler..
.
.
Öyle şiircesine,
özlenen ecelleyin hissettim önce,
kulaklarım da epik piyano sesi
gömülürken hayallerime
beşinci mevsim de geleceğim..
Teselliydi uzakların ismi
gülüm çöle
umudum tuzağa düşmüş
çare yorgunu ellerim.
Okşarken tenimi y’ılık yağmurlar
menekşenin moru durgun
küskündü karanfilin kırmızısı
toprağın şimâli mezar..
ilahi emirler yakıyordu genzimi
tabu(t)lardan yükseliyor özgürlük sesleri
buğulu bir nağmeydi hayat
teli kırık saz
bestesi hissizlik dengi.
Yaktığım ateşin külü yalnızlığım
sustuğum harflerin tortusu keder
siyah bir mum gibi kaplıyordu tenimi
teselli satan
ilhamlı hurafeler.
Yarası tuzlanmış ömür parçası
narefte öyküydü düşlerim
incindiği yerden b’üzülen
bir garib nâr mahali kâlbim.
Farkına varamadık heyhat
yorulduk yaşarken nefes nefese
şubatlar intihâr
telâşlıydı kâlbi martın
nisan... ölü yağmurlar.
Gülmeleri susturan andır şimdi hayat
lâl çığlıkların gömüsü
kendi gölgesinde ezilirken gece
martı göçü sarmış denizler gibi
günlerden dün
vakitlerden geç
mevsimlerden ölüm’se..
5.0
100% (37)