15
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
1995
Okunma

küsersen,
asla geçmem sokağından
ağzımda ıslığımız varken,
uymam uygunsuz rüzgâra
hırçınlaşmam Marmara’da dalga gibi,
tufanda kalacağımı bilsem de
binmem sekiz on beş vapuruna,
kıskanmam gözlerinle beslediğin martıları
karışmam şarkılarına.
takılmam ardına Arnavut kaldırımlarda
sevda yokuşunda toplamam nefesini
solumam sıcağı sıcağına,
uğur saysam da
saymam adımlarını tek tek
dönüp bakmam merhabana
bilerek almam selâmını.
belki de kırarım zamanda vuslat saatini
uykularımı gömerim kör kuyulara
silerim takvimlerimden bir ay
zaten kalan ömrümden
kaç nisan daha geçer ki!
seversen,
sana gelen her yolun yolcusu olur
adsız çiçekleri toplarım uçurum kenarlarından
ayaklarında en güzel bahçeyi işler
rengârenk süslerim bileklerini,
kıskanır Semiramis
kırlar utanır güzelliğinden.
dilersen,
yorgun bir teknenin deli kaptanı olurum
dümenim hep sana döner
demir atarım denizinin en mavi yerine
yelkenlerimi indiririm suya,
saçlarının dalgasına koyarım başımı
mehtap uykusuna yatarım her gece,
gözlerinde söker şafak
yüzünde başlar gün.
seyir defterime seni yazarım;
su perisine esir düştüm.
bana kalırsa,
koş sahile
bekle beni dalgaların yanında
demle aşkı
koyu bir sevdayı yudumlarken
yak sigaranı.
…
seversem
sana gelen her yolun yolcusu olurum…